T&G Workshop Blog

T&G Workshop'un faaliyetleri ve faaliyet alanı ile ilgili haberler ve makaleler

T&G Workshop 7 Yaşında

7 yıl boyunca her sene birbirinden özel projelere imza attık, geçen her yılın ardındanbir yenisini coşku ile karşıladık...Ve biliyoruz ki gelecek yıllarda da ekibimiz, çözüm ortaklarımız, ve müşterilerimiz ilebir bütünün ayrılmaz parçaları olmaya devam edeceğiz !Tıpkı İstanbul'un 7 tepesi, Dünya'nın 7 kıtası, haftanın 7 günü,gökkuşağının 7 rengi ve müziğin 7 notası gibi...T&G Workshop şimdi 7 yaşında,Teşekkürler...

Yurtiçi Kargo: 2014'te Çapraz Kanallar Üzerinden E-ticaretin Sürdürebilirliği Öne Çıkacak

Yavaş yavaş sonuna geldiğimiz 13/14 dosyamızın bugünkü konuğu Yurtiçi Kargo. Geçen yılki dosyamızda da yer alan Yurtiçi Kargo’nun 2012′deki hizmetlerinin yüzde 10 ile 15′lik bir bölümü e-ticaretten gelmekteydi ve şirket geçen yıl sektöründe büyümesiyle beraber yüzde 50′lik bir büyüme gerçekleştirmişti. 2013′te ise şirket Nisan ve Ağustos arasındaki durgunluğun ardından 3. ve 4. çeyrekte büyümeye devam etti. Röportajımızın devamında Yurtiçi Kargo’nun Türkiye lojistik ve e-ticaret sektörüne dair görüşlerinin yanı sıra 2014 öngörülerini de okuyabilirsiniz. 2012 ile kıyasladığımızda 2013′te Türk e-ticaret ve lojistik sektöründe size göre ne gibi gelişmeler yaşandı? Sektörde neler değişti? 2013 yılında, üçüncü havalimanı ile üçüncü Boğaz Köprüsü’nün temellerinin atılması gibi Türkiye’nin ulaştırma altyapısını güçlendirecek projelerin varlığının yanı sıra, demiryollarının serbestleştirilerek özel sektöre açılması, intermodal taşımacılığın geliştirilmesi ve gümrük işlemlerinin kolaylaştırılmasına yönelik yönetmeliğin yürürlüğe girmesi Türk lojistik sektörünü etkileyecek önemli gelişmeleri oluşturmaktadır. E-ticaret sektöründe ise, dünyada ve Türkiye’de internet erişimi olan nüfusun sayısındaki hızlı artış, mobil internet erişim hızının giderek yükselmesi ve bu erişimin ucuzlaması online ticareti teşvik etmeye devam etmektedir. Bu çerçevede Türkiye’de 2013 yılı sonu itibariyle, yaklaşık 5 milyon kişinin online ortamda toplam 31 milyar liralık mal ve hizmet satın almış olacağı öngörülmektedir. Private shopping sitelerinin açtığı kanal aracılığı ile artık her marka kendi e-ticaret yapısını hızla tamamlamakta ve daha önce bu alanda bulunan satışları kendi kanallarına kaydırmaktadır. Yatay e-ticaret kurguları yerlerini portal yapılara bırakırken daha dikey uzmanlaşmış siteler ve inovatif çözümler dikkat çekmeye başladı. Bu değişim hem bir dengeye gelindiğini göstermekte hem de artık farklı olanın ön plana çıkacağı bir değişime işaret etmektedir. Yurtiçi Kargo olarak 2013 yılını nasıl geçirdiniz? Senenin başında koyulan hedeflerin ne kadarı gerçekleşti? Yurtiçi Kargo olarak 2013 yılı için belirlediğimiz hedeflerin tümüne ulaşılacağını öngörmekteyiz. Özellikle yıl ortasında, Nisan – Ağustos döneminde, sosyal olayların da etkisi ile oluşan durgunluk, üçüncü ve dördüncü çeyrekte yerini büyüme trendine bıraktı. Bu gelişmenin hedeflerimize ulaşmamızda da çok önemli katkısı oldu. Geçtiğimiz yıl Yurtiçi Kargo’nun hizmetlerinin %10-15′ini e-ticaret sektörü oluşturuyordu. 2013′te bu oran ne kadar değişti? E-ticaret sizin hacminizin ne kadarını oluşturuyor ve bu büyümeye etkisi ilerleyen dönemlerde nasıl olacak?E-ticaret’in toplam hacmimizdeki payı oransal olarak 2012’deki payının üzerine çıkmıştır. Sektörün önde gelen marka, portal ve private shopping yapılarının kargo gönderimlerinde bizi tercih etmesi ve özellikle e-ticarette yaşanan büyüme rakamları direkt bu sektöre ait adetlerimizi olumlu yönde etki etmiştir. Mobil internet erişimindeki artış ile hızlı ve dinamik yaşam tarzı, internet yapısının güçlenmesi ve ucuzlaması, hem e-ticaret’in hem de bu segmente hizmet sunan Yurtiçi Kargo’nun her yıl çift hanelerle büyümeye devam edeceğinin bir göstergesi olduğu inancındayız.2014 yılında Yurtiçi Kargo olarak neler yapmayı planlıyorsunuz? E-ticaret sektörüne yönelik hedefleriniz nelerdir?Bu sektörde hem hizmet veren hem de hizmet alan kurumlar arasındaki maliyet odaklı yaklaşımın yerini kaliteli hizmet önceliğine bırakmasını, teknolojik gücü olan ve bunu müşteri memnuniyeti ile birleştiren çözümlerin ön plana çıkmasını bekliyoruz. Bu nedenle önceliğimiz, Yurtiçi Kargo markasının ve sunduğu kaliteli hizmetin sektörde kalıcı bir değer olarak tanımlanması amacıyla hem iç hem de dış müşterilerimizin memnuniyetine yönelik çalışmalar gerçekleştirmek olacaktır. Özellikle e-ticaret alanında, gerek mevcutta satış yapan gerekse satışa yeni başlayacak olan müşterilerimizin hızlı ve pratik bir şekilde uyumu için Self-Servis online kargo yönetim uygulamamızı daha çok kullanıcıya ulaştırmak, bilgi akışını ve kargo sürecini hızlandıracak entegrasyon altyapılarımızı sürekli geliştirmek 2014 yılındaki öncelikli hedeflerimiz arasında yeralmaktadır.2014′te Türk e-ticaretini sizce neler bekliyor? 2014′te en çok ne konuşulacak?Etkili içerik kullanımı, çapraz kanallar üzerinden e-ticaretin sürdürülebilirliği, mobil pos cihaz kullanımı ve nişleşmiş sosyal e-ticaret siteleri 2014 yılında Türk e-ticaret sektörünün gündeminde yer alacak konular olarak öngörülmektedir. Ayrıca, 2014 yılında e-ticaret mevzuatında yapılması planlanan değişiklikler ile birlikte mesafeli sözleşmeler, bilgi güvenliği, kişisel bilgilerin kullanımı, e-fatura ve e-imza gibi birçok unsurun sektörde daha fazla önem kazanması beklenmektedir.Kaynak: 29 Aralık 2013 - Sinan Oypan (www.eticaretmag.com)

Morhipo.com Şikayet Yönetiminde 2013'ün En İyisi

“Koşulsuz Müşteri Mutluluğu” ilkesiyle her zaman güvenli ve keyifli bir alışveriş imkanı sunan morhipo.com, şikayet yönetimi anlayışıyla da tüketicilerin beğenisini kazanıyor.  Üretici ve tüketici ilişkilerinde önemli referans adreslerinden biri olan www.sikayetvar.com’un 2013 yılı Şikayet Yönetimi Başarı Listesi’nde morhipo.com kendi kategorisinde birinci olmanın yanı sıra tüm kategoriler içinde de en yüksek puanı alarak bu alandaki başarısını tekrar kanıtladı.  Boyner Holding güvencesiyle kurulan morhipo.com, kaliteli ve ekonomik alışveriş imkanının yanı sıra, müşteri mutluluğu anlayışıyla da zirveye çıktı.  Morhipo.com’un “Koşulsuz Müşteri Mutluluğu” anlayışıyla mükemmelleştirdiği şikayet yönetimi, www.sikayetvar.com adresinde en başarılı uygulamalar listesinde ilk sırada yer aldı. Tüketici şikayetleri ve çözümüne yönelik saygın bir referans kaynağı olan sitenin 2013 yılına ait Şikayet Yönetimi Başarı Listesi’nde özel alışveriş siteleri kategorisinde zirveye ulaşan morhipo.com, tüm kategorilerde en yüksek puanı da alarak bu alandaki başarısını bir kez daha kanıtlamış oldu.  Başarının sırrı “Koşulsuz Müşteri Mutluluğu”  ‘Koşulsuz Müşteri Mutluluğu’ ilkesiyle üyelerine güvenli ve keyifli bir alışveriş imkanı sunan morhipo.com, müşterinin talebi halinde bir ay süreyle iade kabul ediyor ve kargo ücretini üstleniyor. Morhipo.com üyeleri, aldıkları ürünü beğenmemeleri halinde ürünü iade etmek için hiçbir ücret ödemiyor.  Şikayet yönetimi nasıl ölçülüyor?  ŞikayetEndex, 650 bin ‘Şikayetvar’ üyesinden elde edilen verilerle oluşturuluyor. ŞikayetEndex hesaplamalarında, firmaya ait reel veriler ile şikayetçiye ait algısal verilerden oluşan iki temel parametre kullanılıyor.  Firmaya ait reel verilerden oluşan parametre, ‘Şikayet Oranı–Şikayet Cevaplama Oranı–Şikayet Cevaplama Süresi’ ile belirleniyor. İkinci parametre ise; şikayetlere yönelik, firma tepkisi ve tavrının şikayetçi tarafından değerlendirilmesine dayanan üç farklı algısal veriden (Şikayetçi Süreç Memnuniyeti–Şikayetçi Çözüm Memnuniyeti–Şikayetçi Sadakati) oluşuyor.Kaynak: 09.01.2014 - E-ticaret (www.perakandetv.com) 

2014'te Hayatta Kalan Yaşadı!

Perakende sektörünün temsilcileri 2014 yılında bütün mücadelenin hayatta kalma üzerine süreceğini söylediler."2013 yılını 35,3 milyar dolar bir ciroyla kapatacağımızı düşünüyoruz."Gıda Perakendicileri Derneği (GPD) Başkanı Nihat Özdemir ise günde 15 milyon kişiyle doğrudan temasta olan modern gıda perakendecilerini ve gıda zincirlerini temsil ettiklerini dile getirerek, köylere kadar uzanan bu market ve servis zincirleriyle her gün 19 milyon hanenin en az 1 üyesine ulaşarak 15 milyon kişiye hijyen standartlarına uygun, güvenilir, makul fiyatlı, insanların tüketmesi gereken başta gıda olmak üzere hızlı tüketilen ürünlerin hizmetini verdiklerini anlattı. Özdemir, verdikleri bu hizmetten öncelikle orta ve düşük gelirli vatandaşların hem fiyat hem de kalite açısından yarar sağladıklarını belirterek, bu rekabet sayesinde enflasyonun da istikrarlı şekilde düştüğünü söyledi.  Açılan her yeni mağazayla devlet gelirinin arttığına dikkati çeken Özdemir, "Bizim büyümemiz mütevazi bir büyümedir. 2013 yılı ilk 9 ayında modern gıda perakendeciliği yüzde 3 büyüdü. 2013 yılı sonunda ise yüzde 4 oranında büyüyeceğini, bu tahminle 2013 yılını 35,3 milyar dolar bir ciroyla kapatacağımızı düşünüyoruz. Mağaza sayımız ise 2013 yılında 21 bin seviyesine ulaşmış olacak" diye konuştu.  Özdemir, geniş kitlelerin iyi beslenebilmeleri ve sağlıklı hızlı tüketim ürünlerine ulaşabilmesinin ayrıca iş bulma umudunun bu sektörün gelişmesiyle doğru orantılı olduğunu anlatan Özdemir, GPD üyeleri olarak yaptıkları çalışmalarla bugüne kadarki "kazan kazan" anlayışı yerine, "kazan kazan kazan" anlayışını getirdiklerini sözlerine ekledi.  “2014 yılı zor olacak "  Kategori Mağazacılığı Derneği (KMD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu da “2014 yılında Türkiye'nin büyüme hedeflerini tutturabilmesi, iç ticaretten ve onun gücünden geçiyor. 2014 yılı zor olacak ancak gelecek de bir o kadar parlak" açıklamasını yaptı. Özpamukçu, mobilya, elektronik, telekomünikasyon, kişisel bakım, spor, optik, kitap, kırtasiye, eğlence, sinema gibi en yeni mağazacılık formatlarını çatısı altında temsil eden KMD'nin, sektörün gelişmesinin en somut örneklerinden olduğunu söyledi. Özpamukçu, ülke halkının artık kendisine evine ve kişisel gelişimine daha fazla zaman ayırdığını belirterek, 2005 yılından bu yana hissedilir bir gelişme gösteren bu kategorilerde, modern perakenden içindeki rekabet çok yoğun olsa da sektörde kayıt dışı kaynak ve haksız rekabetin yüksek oranda söz konusu olduğunu anlattı. Sürdürülebilir güçlü büyümeyi destekleyerek Türkiye'nin 2023 vizyonuna katkı sağlama ana hedefiyle kurulan derneğin 2. yılı olduğunu dile getiren Özpamukçu, sözü edilen tüm alanlardaki perkandecilikte Türkiye'nin kısa süre içerisinde bölge merkezi olmaya aday olduğunu söyledi.  “2014’te 7 milyar dolarlık yatırım gerçekleşecek” Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Hulusi Belgü ise "2014'te 35 AVM'nin açılacağını öngörüyoruz. 1,5 milyon metrekarelik yeni bir kiralanabilir alan demektir bu. Yani yaklaşık 7 milyar dolarlık daha yatırım gerçekleşecek" dedi. Türkiye'nin 2013 yılında AVM yatırımlarında Rusya'dan sonra ikinci sırada geldiğini belirten Belgü, 2014 yılında da Rusya'nın birinci, Türkiye'nin ikinci sırada olmasını beklediklerini, bu yıl Türkiye'de büyük ölçekli AVM'lerin açılacağını kaydetti. 2013 yılında AVM olarak 45 milyar dolarlık bir yatırımdan bahsettiklerini aktaran Belgü, bunun 14 milyar dolarının yabancı sermaye olarak girdiğini dile getirdi. Belgü, Türkiye'nin 9,2 milyon metrekarelik kiralanabilir alan ve 333 tane aktif AVM'ye ulaştığını ifade etti.  "2014 yılının kolay bir yıl olmayacağı görülüyor"  Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkan Yardımcısı Sami Kariyo ise toplantıda yaptığı açıklamada, 2013 yılında markalarını olumsuz olarak etkileyen 4 faktör ile karşılaştıklarını belirtti.2014 yılının kolay bir yıl olmayacağının görüldüğünün altını çizen Kariyo, "Bizleri olumsuz etkileyen 4 faktör var. Bunlar kurlardaki yükseliş ve dalgalanma, üretimin kısıtlaması ve tasarrufun artırılması yönündeki makroekonomik politikalar, tüketici güven endeksindeki düşüş ve bütün bunlar yetmiyormuş gibi havalardaki mevsim dışı belirsizlikler" dedi.  BMD'nin Koton, Yargıcı, Damat ve Flo gibi markaların oluşturduğu uluslararası ortaklıklarla global marka olma yolundaki rüştünü net olarak ispatladığını aktaran Kariyo, BMD'nin devletin Turquality desteğinin çok işe yaradığının bilincinde olduğunu ve müteşekkir olduğunu dile getirdi.Kariyo, yüksek seyreden kurlar neticesinde ithalattaki vergi yükünün yeniden gözden geçirilmesinin sektörü olumlu etkileyeceğini de sözlerine ekledi.  "2013 yılını 35,3 milyar dolar bir ciroyla kapatacağımızı düşünüyoruz"  Gıda Perakendicileri Derneği (GPD) Başkanı Nihat Özdemir ise günde 15 milyon kişiyle doğrudan temasta olan modern gıda perakendecilerini ve gıda zincirlerini temsil ettiklerini dile getirerek, köylere kadar uzanan bu market ve servis zincirleriyle her gün 19 milyon hanenin en az 1 üyesine ulaşarak 15 milyon kişiye hijyen standartlarına uygun, güvenilir, makul fiyatlı, insanların tüketmesi gereken başta gıda olmak üzere hızlı tüketilen ürünlerin hizmetini verdiklerini anlattı.  Özdemir, verdikleri bu hizmetten öncelikle orta ve düşük gelirli vatandaşların hem fiyat hem de kalite açısından yarar sağladıklarını belirterek, bu rekabet sayesinde enflasyonun da istikrarlı şekilde düştüğünü söyledi.Açılan her yeni mağazayla devlet gelirinin arttığına dikkati çeken Özdemir, "Bizim büyümemiz mütevazi bir büyümedir. 2013 yılı ilk 9 ayında modern gıda perakendeciliği yüzde 3 büyüdü. 2013 yılı sonunda ise yüzde 4 oranında büyüyeceğini, bu tahminle 2013 yılını 35,3 milyar dolar bir ciroyla kapatacağımızı düşünüyoruz. Mağaza sayımız ise 2013 yılında 21 bin seviyesine ulaşmış olacak" diye konuştu.  Özdemir, geniş kitlelerin iyi beslenebilmeleri ve sağlıklı hızlı tüketim ürünlerine ulaşabilmesinin ayrıca iş bulma umudunun bu sektörün gelişmesiyle doğru orantılı olduğunu anlatan Özdemir, GPD üyeleri olarak yaptıkları çalışmalarla bugüne kadarki "kazan kazan" anlayışı yerine, "kazan kazan kazan" anlayışını getirdiklerini sözlerine ekledi.  “2014 yılı zor olacak " Kategori Mağazacılığı Derneği (KMD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu da “2014 yılında Türkiye'nin büyüme hedeflerini tutturabilmesi, iç ticaretten ve onun gücünden geçiyor. 2014 yılı zor olacak ancak gelecek de bir o kadar parlak" açıklamasını yaptı. Özpamukçu, mobilya, elektronik, telekomünikasyon, kişisel bakım, spor, optik, kitap, kırtasiye, eğlence, sinema gibi en yeni mağazacılık formatlarını çatısı altında temsil eden KMD'nin, sektörün gelişmesinin en somut örneklerinden olduğunu söyledi.  Özpamukçu, ülke halkının artık kendisine evine ve kişisel gelişimine daha fazla zaman ayırdığını belirterek, 2005 yılından bu yana hissedilir bir gelişme gösteren bu kategorilerde, modern perakenden içindeki rekabet çok yoğun olsa da sektörde kayıt dışı kaynak ve haksız rekabetin yüksek oranda söz konusu olduğunu anlattı. Sürdürülebilir güçlü büyümeyi destekleyerek Türkiye'nin 2023 vizyonuna katkı sağlama ana hedefiyle kurulan derneğin 2. yılı olduğunu dile getiren Özpamukçu, sözü edilen tüm alanlardaki perkandecilikte Türkiye'nin kısa süre içerisinde bölge merkezi olmaya aday olduğunu söyledi.  “2014’ü iyimser göremiyoruz”  Turizm Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer, derneğin 325 üyeden oluştuğunu belirterek, turizmin içinde önemli bir oyuncu olduklarını, gelirlerinin 4'te 1'ini yabancı kredi kartlarından sağladıklarını kaydetti. Demirer, 2014 yılına çok iyimser bakamadıklarını ifade ederek, "Çok hızlı büyüyen bir sektör olarak Türkiye'nin yüzde 4'lük büyüme hedefinin altında kalacağını düşünmüyoruz" dedi.  “Türkiye önümüzdeki yıllar için kazançlı çıkacak” Yapı Kredi Bankası Baş Ekonomisti Cevdet Akçay ise 2014 yılı için ekonomide çok önemli bir dengesizliğin yaşanmayacağını belirterek, “Son yaşanan gelişmelerle birlikte öngörü yapmak biraz zorlaştı ama bu umutsuz bir durum değil. Türkiye’nin bu süreçten önümüzdeki yıllar için kazançlı olarak çıkacağını düşünüyorum”dedi. Siyasal alanda yaşanan gelişmelere değinen Akçay, “Faiz problemlerini aşağı yukarı çözmüş olan Türkiye’nin artık farklı problemleri var”diyerek sözlerini şu şekilde sürdürdü;  “İnsanlar nihayet devlet-siyaset ilişkisini okumaya başladı. Türkiye’nin istikrarı için sosyal kontrat niteliği taşıyan bir anayasa lazım. Hukukun üstünlüğünü kollayan bir anayasamız hiç olmadı. Ama son dönemlerde gelişmeler olduğunu görüyoruz. Avrupa hukukunu kabul ettik. Bu çok önemli bir dönüşüm.” Siyasetçilerin artık daha fazla açıklık göstermesi gerektiğini söyleyen Akçay, “Bu tüm dünya için geçerli. Siyasetçiler artık buna odaklanmalı. Dünya şeffaflığa daha fazla prim veren siyasetçi istiyor" dedi. Kaynak: (www.dunya.com)

2014′te Big Data Kavramını Konuşuyor Olacağız

Bu hafta başında Türkiye’nin dijital cüzdan haritasını yayınlayan ve 12 ülkeye mobil yazılım hizmeti sunan Pozitron, bu yıl 3. kez Deloitte Technology Fast50 ödülünü almaya hak kazandı ve Türkiye’de en hızlı büyüyen 8. şirket olma başarısını gösterdi.  Ürettiği mobil projeler ve yazılımlarla hem ulusal hem uluslararası alanda sesini duyuran Pozitron‘un Kurucusu Fatih İşbecer‘i de 2013/2014 dosyamızda konuğumuz olarak ağırladık ve İşbecer ile Pozitron olarak 2013′te neler yaptıklarını, Türkiye’deki mobil pazarını ve 2014′te mobil konusunda Türkiye’yi nelerin beklediği üzerine konuştuk.  2013′te Türk e-ticaret sektöründe önceki yıllara göre ne gibi değişiklikler oldu? Size göre sektör büyümeye devam ediyor mu?  E-ticaret sektörüne hızlıca giren firmalar kısa sürede büyüyerek ciddi bir pazar yarattılar ancak bugün çoğunlukla 2000′li yılların başlarında kurulan firmaların bu akımdan hasarsız çıktığını görüyoruz. Öncelikle e-ticaret sektöründe ciddi bir kârlılık sorunu var. Ayrıca pazardaki ağır rekabet nedeni ile çoğu firma müşterilerine gerçek anlamda iyi hizmet veremiyor. Bu sebeple 2013′te kapanan ya da birleşmelerle ortadan kaybolan e-ticaret sitelerinde gördüğümüz senaryoyu 2014′te de görmeye devam edeceğimizi düşünüyorum. Muhtemelen 2014’te de birçok e-ticaret firması pazardaki diğer oyuncularla birleşecek ya da faaliyetlerine son verecek.  Bu arada 2013′te e-ticaret sektöründe ilginç bir gelişme daha yaşandı. Türkiye’de “süper angel” olarak adlandırabileceğimiz belki de tek kişi olan Hasan Aslanoba’nın çok erken aşamalarda birçok yeni girişime milyon dolarlık yatırımlar yaptığını gördük. Bunun sektördeki etkisi ise bu iş modellerinin Türkiye pazarında özgün hale gelmesi oldu. İnternetteki iş modellerini klonlamanın yaygın olduğu ülkemizde, Hasan Bey’in erken aşama yatırımları ile desteklenen firmaların iş alanlarında, başka klonlar ortaya çıkmadı. Potansiyel pazar ise başarılı olmaları durumunda yatırım alan bu firmalara kalacak şekilde şekillendi. Hasan Bey’in bu stratejisi ükemizdeki fuzuli klon çılgınlığını frenlemek ve gençleri desteklemek adına çok iyi oldu. Hem şahsen hem de Türkiye’deki ekosistem adına Hasan Aslonoba’nın yatırımlarından başarılı ve büyüyen firmalar çıkmasını çok arzu ediyorum.  Geçen yılki dosyamızda 2013′te mobil ticaretin 2012′de olduğu gibi hızlı bir ivmeyle yükseleceğine değinmiştiniz. 2013 yılında bu tahminler beklentilerinizin üstüne çıktı mı? Türkiye’de mobil pazarı ne kadar gelişti?  Mobil, tüm dünyada en hızlı büyüyen sektörlerden bir tanesi. Sadece mobil uygulama pazarının büyüklüğünün 2013 yılının sonunda 27 milyar dolara ulaşacağı söyleniyor. 2012’ye baktığımızda Türkiye mobil pazarı yüzde 80’lik bir büyüme gösterdi, yani mobil tahmin ettiğimiz gibi gayet iyi gidiyor. Geçen yıl için şirketlerin internet cirolarının yüzde 15’ini mobil üzerinden kazandıklarını söylemiştik, bu sene sonlarına doğru ise mobil trafiğin toplam trafik içinde üçte bir oranında pay aldığı siteler duyulmaya başlandı. Bu sayede birçok yeni girişimci gerek kurumlara yazılım satmak gerekse son kullanıcılara yönelik oyun veya uygulama geliştirmek üzere mobil alanında pazara girdi.  Bir nevi mobilde de altına hücum eder gibi bir hareketlilik yaşanıyor diyebiliriz. Hâlâ yeni bir telefon modeli çıktığında mağazalar yağmalanıyor, yeni bir işletim sisteminin ilk haftasında neredeyse tüm kullanıcıların yüzde 60′ı telefonlarını güncellemiş oluyorsa, bunu da bir şekilde normal karşılamak lazım… Mobilin gelişmesi ülkemizde de hızlı bir biçimde devam ediyor. Fakat halen Türkiye’de mobil konusunda kendini yetiştirmiş insan sayısı çok az. Açıkçası kısa vadede de bu konuda bir düzelme öngörmüyoruz. Hatta insan eksikliği ve kaliteli iş gücünün azlığından dolayı mobile geçişte ağzı yanan firmalar da olacaktır; ancak her durumda yeni teknolojiler kendilerine yapılan yatırımların karşılığını verecektir.  2013 yılı Pozitron açısından verimli bir yıl mıydı? Sene başında koyulan hedeflerin ne kadarını gerçekleştirebildiniz?  2013 bizim için kritik bir yıldı. 2013 itibariyle birçok yeni projemiz oldu ve Türkiye dışında ABD, Almanya, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere, tam 12 farklı ülkeye mobil yazılım ürünleri ihraç ettik. Mobil sektörde sergilediğimiz başarı sayesinde bu yıl da 3. kez Deloitte Technology Fast50 ödülünü alarak Türkiye’de en hızlı büyüyen 8. şirket olduk. 2012’den 2013’e ciro anlamında yüzde 100’ün üzerinde büyüdük. Ayrıca 2013’te ihracatımız da yüzde 100’den fazla arttı ve Bilişim 500 listesinde Türkiye’nin en çok yazılım ihraç eden 13. şirketi olarak yer aldık.  Pozitron olarak 2014 yılı hedefleriniz neler? Projelerinizin yoğunluğu daha çok yurtiçi mi yurtdışına mı yönelik olacak? Yurtdışından hangi markalara mobil uygulama geliştirdiniz?  Yeni birçok proje ile bu sene için yüzde 50’nin üzerinde büyüme hedefimiz var. Şu anda projelerimizin yoğunluğunu 12 farklı ülke ile yurtdışı oluşturuyor. Bu seneki stratejimiz de yurtiçinde liderliğimizi korurken, yeni projelerle yurtdışındaki faaliyetlerimizi daha da arttırmak olacak. 2013 senesinde Bilişim 500 sıralamasında en fazla yazılım ihracatı yapan 13. firma olduk, 2014’teki hedefimiz ise ilk 10’da yer almak…  Daha önce EMEA bölgesinde Doha Bank ve Qatar Islamic Bank için mobil uygulamalar geliştirmiştik. Bu yıl ise Ortadoğu’nun en büyük bankaları arasında yer alan Arab National Bank için geliştirdiğimiz mobil bankacılık ürünümüz ANB Mobile’i 2 milyon banka müşterisinin hizmetine sunduk. Arab National Bank’ın kullanımı günden güne artan iPhone uygulaması Suudi Arabistan’ın en iyi mobil bankacılık uygulaması seçildi. ANB ile çalışmalarımız yeni platform ve teknolojiler eklenerek devam ediyor.  Bunların yanında Amerika’da eBay ile 3 yıldır süren bir partnerliğimiz var. eBay ile eBay Fashion, eBay Now gibi birçok farklı projede birlikte çalışıyoruz. Ayrıca eBay aracılığı ile de Macy’s, Brands4Friends, GumTree gibi farklı ülkelerdeki firmalar ile işbirliği yapıyoruz.  2014′te Türk e-ticaretini sizce neler bekliyor? 2014′te en çok ne konuşulacak?  İlk soruda da belirttiğim gibi e-ticaret sektöründe ciddi bir kârlılık sorunu var. Ayrıca pazardaki ağır rekabet nedeni ile çoğu firma müşterilerine gerçek anlamda iyi hizmet veremiyor. Bu sebeple 2013′te kapanan ya da birleşmelerle ortadan kaybolan e-ticaret sitelerinde gördüğümüz senaryoyu 2014′te de görmeye devam edeceğimizi düşünüyorum.  Tüm sektörlerin en büyük sorunlarından biri ise sahadan topladıkları verileri anlamlı bilgiler halinde yorumlayamamak. O nedenle Big Data kavramının 2014 ile birlikte hayatımızda daha çok yer edineceğini ve daha çok konuşulacağını düşünüyorum.  Sizce henüz mobil uygulaması ya da sitesi olmayan küçük ve orta ölçekli şirketler neden mobil ticarete önem vermeliler? 2014′te mobil ne gibi avantajlar sağlayacak?  Birçok şirket mobilin avantajlarından yararlanarak markalarına yeni katma değerler ekledi. Bu alanda başarılı örnekler küçük ve orta ölçekli şirketleri de mobile yönlenmeye teşvik ediyor, aslında etmeli de. Çünkü bu tarz küçük ve orta işletmeli şirketler doğru stratejiler ile mobil ve yeni teknolojilerin sunduğu fırsatlardan yararlanarak kendilerini pazarda daha iyi noktalara taşıyabilirler. Önümüzdeki yıllarda ise B2B tarafındaki tüm şirketlerin kanal stratejisi mobil girişimcilerin sundukları çözümler ile mobil etrafında şekillenecek. Aslında mobil sadece cep telefonu ve tabletten oluşmayacak. Yeni nesil donanımlar, Google Glass ve benzeri yeni cihazlar, saatler vs derken yakında işlemcisi olan her cihazın internete bağlandığına ve akıllandığına şahit olacağız. Gelişen teknoloji ile birlikte yerli yabancı tüm firmalar hangi alanda olurlarsa olsunlar bir sürü bilinmeyen bekliyor olacak. Burada doğru kararlar verip teknolojiye yatırım yapan firmalar rekabette ciddi şekilde öne çıkacaklar. Kaynak: (eticaretmag.com) 17 Aralık 2013 - Emir Aksoy

2014 E-ticaret Ödeme Sistemleri il Büyüyecek

Şu An 3000′den Fazla Üye İş Yeriyle Çalışıyoruz  Geçtiğimiz sene hazırladığımız 2012/2013 dosyamızda da konuğumuz olan PayU Türkiye Ülke Direktörü Y. Emre Güzer ile sektörü, ödeme sistemlerini, geçirdiğimiz seneye dair hedeflerini, 2014 beklentilerini ve genel anlamda yeni yıla dair öngörülerini konuştuk. Geçtiğimiz sene yaptığımız röportajda 2013′ten beklentilerinin üye iş yeri sayısını bine çıkartmak olduğunu belirten Güzer, 2013 içinde bu rakamın 3 bine ulaştığını, bunu da önümüzdeki yıl 4 bine çekmeyi planladıklarını belirtiyor. Önümüzdeki yıllarda e-ticaretin büyümesine paralel olarak online ödeme sistemleri konusunda da sahip olduğumuz potansiyeli ortaya çıkartabileceğimizi belirten Güzer, kısa vadede alışkanlıkları değiştiren yepyeni bir sistem yerine kredi kartı odaklı mevcut sistemin ihtiyaçlar doğrultusunda optimize edileceğini öngörüyor. 2012′ye kıyasla Türk e-ticaret sektörü 2013′te ne gibi değişimlere uğradı? Sektör sizce ne kadar büyüdü? İnternet üzerinden yapılan ödemelerde yüzde 30’un üzerinde bir büyüme yakalayacağız gibi gözüküyor. Gerçek anlamda e-ticaret cirolarına baktığımızda ise; bu büyümenin altında kaldığımızı söyleyebilirim. 2013 yılının konsolidasyon yılı olmasını bekliyorduk. Öyle de oldu. Kârlılığı yakalayamayan, yeterli nefesi olmayan işletmelerin yola devam edemediğini gördük. Benim de uzun zamandır inandığım bir gelişme olarak, dikey e-ticaret tarafındaki oyuncuların da iş modellerinde küçük değişiklikler ile dikeyden yataya geçtiklerine tanıklık ettik. Görünen o ki sektör henüz kalabalık dikey oyuncu pazarını doyurabilecek kadar olgunlaşmış değil. 2014 yılı işletmelerin cirodan çok kârlılığa odaklanmak zorunda olduğu bir yıl olacak. 2013 yılını online ödeme sistemleri açısından ele alacak olursak Türkiye ve dünyada nasıl gelişmeler yaşandı? Alternatif ödeme sistemlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye ödeme sistemi altyapıları anlamında dünyanın birçok ülkesinden ileride. Bu bilgi birikimi ile Türkiye’de şekillenen çalışma mantığı ve güvenliği açısından baktığınızda, yabancı muadillerinden çok daha ileri teknolojilere sahip alternatif ödeme sistemlerimiz mevcut. Bunlar arasından BKM Express ile BKM’nin çok iyi işler yaptığını, bunu yaparken de insanları internet üzerinden alışverişe özendiren TV reklamları ile sektöre dinamizm getirdiğini söyleyebilirim. Biz de PayU olarak BKM ile yaptığımız işbirliği çerçevesinde BKM Express’i PayU üzerine entegre ederek işletmelerimize sunmaya başlıyoruz. Alternatif ödeme kanallarının en güçlü olduğu ülkeler, İngiltere, Almanya, Fransa, ABD ve Avustralya gibi e-ticaretin patlama yaptığı ülkeler. Bu ülkeler dışında alternatif ödeme yöntemlerinin toplam ekosistem içerisindeki payı henüz iki basamaklı rakamlar bile değil. Özellikle mobil cihazlar üzerinden yapılan ticaretin artması ile alternatif ödeme sistemlerinin de pazarda kendine yer bulacağına inanıyorum. Burada bir ödeme sisteminden öte, katma değer yaratabiliyor olmak önemli.PayU olarak 2013 yılı hedeflerinizin ne kadarını gerçekleştirdiniz? Rakam paylaşabilir misiniz? 2013 yılı bizim için oldukça verimli geçti. Şu an 3 binden fazla üye iş yeriyle çalışıyoruz. Üye iş yeri adeti açısından hedeflerimizin üzerine çıktık. Toplam ticaret hacmi (TPV) hedefimizi bir aksilik olmazsa tutturacak gibiyiz. Finansal yıl bizim için 2014′ün Mart ayında bitiyor. Şu an hedeflerimizi gerçekleştiriyoruz. Bugün Türkiye’de e-ticaret yapan her firmaya ulaşıyoruz ve havayolu taşımacılığı şirketlerinden özel alışveriş kulüplerine, turizm şirketlerinden pazar yerlerine kadar herkesle çalışıyoruz. Markafoni, Tatilsepeti, Media Markt, Kitapyurdu, Estee Lauder şirketleri, Webdenal, Ucuzu.com gibi aktif olarak çalıştığımız şirketlerin yanı sıra, çalışmak için görüştüğümüz birçok önemli şirket daha var. Çok yakında bunları da paylaşacağız tabii ki. 2013, aynı zamanda Türkiye e-ticaret pazarını desteklemeye yönelik somut girişimlerde bulunduğumuz bir yıl oldu. E-ticaret firmalarının çözüm ortağı olarak, farklı bankalardan aldığı sanal POS’lar ile e-ticaret faaliyetini yürüten işletmelere yönelik sunduğumuz katma değerli hizmetleri “PayU Bridge” adı altında birleştirdik. Tek entegrasyon rahatlığı, ödeme güvenliği, tek yönetim paneli ve mutabakat kolaylığı sağlayan PayU Bridge ile e-ticaret yapan firmaların asıl işlerine daha fazla odaklanarak satışlarını artırmasına yönelik önemli adımlardan birini attık. PayU olarak bizimle çalışan işletmelerin ödeme sistemleri alanındaki tüm ihtiyaçlarını 16 ülkede elde ettiğimiz tecrübenin verdiği güçle karşılamak istiyoruz. Örneğin çok kısa bir süre sonra üye iş yerlerimiz isterlerse BKM Express’i de sitelerine rahatlıkla entegre edebilecek ve müşterilerine bu ödeme imkanını da sunacaklar. Üye iş yerlerimizin işlerini büyütmelerini kolaylaştırmak için de onlara her alanda destek olmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda Google ile birlikte her yıl “E-ticarette Başarı Semineri” düzenliyoruz. 2013’te de bunu tekrarladık. Istanbul Business School, eOfis, Zanox, Zendesk gibi farklı firmalardan sağladığımız özel indirimli teklifleri üye iş yerlerimizle paylaştık. Bu projelerden de çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. 2014’te de buna benzer çalışmalarımız devam edecek. Üye iş yerlerimizin hayatlarını kolaylaştıracak teklifler sunmaya devam edeceğiz. Galata İş Melekleri (GBA), Endeavor Türkiye, İstanbul Ticaret Odası Bilişim Teknolojileri ve E-ticaret Şubesi, kimi üniversite kulüpleri gibi dijital dünyaya destek veren farklı kurumlarla stratejik işbirlikleri yapıyoruz. 2014’te de bu ilişkilerimizi güçlendirmeyi planlıyoruz. PayU’nun 2014 yılı hedefleri nelerdir? Odağınızda KOBİ’ler mi, yoksa daha büyük ölçekli şirketler mi yer alıyor? 2014 yılında toplam 4 bin iş yeri ile çalışmayı hedefliyoruz. Ölçümlediğimiz, baz aldığımız Türkiye e-ticaret hacminin yüzde 15’ini üzerimizden geçirmeyi planlıyoruz. Özellikle orta ve büyük ölçekli e-ticaret firmaları ile ilişkilerimizi geliştirmeyi planlıyoruz. Yukarıda bahsettiğim sektörün önemli kurumları ve bileşenleri ile işbirliklerimizi derinleştirerek devam ettirmeyi planlıyoruz. 2014′te Türk e-ticaretini sizce neler bekliyor? 2014′te en çok ne konuşulacak? Türkiye özelinde konuşacak olursak ülkemizde de Amerika ve Avrupa’daki benzer trendleri göreceğiz. Mobilin genel gelişimine baktığımızda en çok klasik perakendeciliği etkilediğini ve dijital unsurların, özellikle de lokasyon bazlı uygulamaların sektörde etkisini her geçen gün daha fazla hissettirmeye başladığını görüyoruz. Yakın zamanda birçok büyük perakende şirketinin çok kanallı stratejilerini kurgulayarak fiziksel ve online dünyayı birbirine entegre ettiği, mobil cihazlar üzerinde alışveriş deneyimlerimizi artıracağımız ve sosyal e-ticaretin ağırlıklı olarak mobil cihazlarla tetiklendiği bir dünyaya yavaş yavaş adım atacağız. Önümüzdeki yıllarda sahip olduğumuz potansiyelin ortaya çıkacağını, e-ticaretin büyümesine paralel olarak online ödeme sistemlerinin de daha fazla gelişeceğini düşünüyorum. 2014′e online ödeme sistemleri sektörünün penceresinden bakarsak, getirdiği kolaylık ve güvenlik avantajlarıyla hem e-ticarete ivme kazandıran hem de hızla büyüyen ve e-ticaret pazarından güç alarak kendisi de her geçen gün gelişen bir sektör görüyoruz. Aynı zamanda oyuncu sayısının ve rekabetin yavaş yavaş arttığı bir pazar. Şu anda ise Türkiye’de 5-6 milyar liralık e-ticaret cirosu var. Bu gelişmeler doğrultusunda ödeme sistemleri alanında bir takım kanunların yürürlüğe girmesini bekliyoruz. Bu düzenlemelerle birlikte ödeme sistemleri alanında faaliyet gösteren oyuncuların daha sağlıklı ve güçlü şekilde yollarına devam edeceğini öngörüyoruz. Ayrıca alışılmışın dışında çalışma yapısına sahip olan kimi ödeme sistemlerinin Türkiye pazarına gireceğini öngörüyoruz. Ancak kredi kartı dünyasının bu kadar gelişmiş olduğu Türkiye pazarında, mevcut alışkanlıkları değiştirecek bir sistemi kısa vadede görmeyeceğiz. Daha çok kredi kartı odaklı sistemin mevcut ihtiyaçlar doğrultusunda optimize edileceğini düşünüyorum.E-ticaret sitesi açmak isteyen bir girişimci ödeme sistemi seçerken nelere dikkat etmeli? Ödeme sistemi seçerken, şirketin bağlı bulunduğu grup, teknik altyapı ve lisansör kuruluşlardan alınan izinlerin incelenmesinin faydalı olduğunu düşünüyorum. Artık gelişen teknoloji ile birlikte sanal dünyada alışılagelmiş sahtecilik yöntemlerinin yerini nispeten daha karmaşık ve tespit edilmesi daha güç sahteciliklerin aldığını görüyoruz. Bu durum, hem toplam sahtecilik rakamları içerisindeki sanal pos sahtecilik (card not present) hacimlerini hem de sahteciliğe maruz kalan üye iş yeri sayısını artırıyor. Daha önce hiç sahtecilik işlemleri ile karşı karşıya kalmamış köklü ve kurumsal firmaların bile günümüzde sahtecilik saldırısına maruz kalabildiklerine şahit oluyoruz. Bu nedenle e-ticaret yapan işletmelerin hemen hepsinin bu konuda yazılım desteği alması gerek. Birçok büyük ölçekli işletmenin de sahteciliği en aza indirebilmek için profesyonel sahtecilik filtrelerine yatırım yapmaları ve sahtecilik izleme ekipleri kurması gerekiyor. Bu hizmetleri bir bütün olarak sunan PayU gibi şirketler ise işletmelerin ödeme güvenliği risklerini yöneterek şirketlerin kendi işlerine odaklanmasını sağlıyor. Girişimcilerin kendini global düzeyde kanıtlamış oyuncular ile yola devam etmeleri risklerini en aza indirecektir.Kaynak : Emir Aksoy - www.eticaretmag.com

2014′te Mobile ve Tüketici Tecrübesine Önem Verilecek

Geçtiğimiz yıl da yıl sonu değerlendirmemize katılan PayPal Türkiye Ülke Direktörü Kıvanç Onan, bu yıl ki dosyamıza da konuk oldu. 2011 yılında Türkiye pazarında faaliyet vermeye başladıklarında 1 milyon üyeye sahip olduklarını söyleyen Onan, 2013 yılı sonunda üye sayılarını 2 milyonun üstüne çıkardıklarını belirtiyor. Kıvanç Onan’ın Türkiye e-ticaret sektörü değerlendirmelerinin yanı sıra, alternatif ödeme sistemlerine dair görüşlerini ve PayPal Türkiye’nin 2014 yılı planlarını da röportajımızda okuyabilirsiniz. 2012 ile kıyasladığımızda sizce Türk e-ticaret sektörü 2013′ü nasıl geçirdi? Ne gibi değişiklikler oldu, sektör sizce büyüdü mü? 2013’ e-ticaret alanında biraz daha konsolidasyon yılı oldu diyebiliriz. 2012 ile karşılaştırıldığında mevcut şirketlerin pozisyonlarını pekiştirdiklerini görüyoruz; ama yeni girişimlerin de çok büyük çıkışlar yapmadığı bir yıl oldu. Sektörün büyüme ivmesinin önceki yıllarla karşılaştırıldığında Ekim ayına kadar biraz daha düşük olduğunu tahmin ediyoruz. Ekim ayından sonra ivme artmasına rağmen, sektör yıl sonunu, muhtemelen yüzde 40 civarında bir oranla kapatacaktır. Bu yıl ayrıca bir çok perakende şirketinin de online alışverişe açıldığı bir yıl olduğunu gözlemledik. Diğer ülkelerdeki gelişime benzer bir şekilde, perakende oyuncularının giderek daha fazla e-ticaretin büyümesinde katkısı olacaklarını düşünüyoruz. Bizim öngörülerimizden bir tanesi de mobil hacmin daha hızlı büyümesi yönündeydi. Her ne kadar 2012 ile karşılaştırıldığında, bu yıl mobil hacmin arttığına işaret etse de, sanıyorum iş yerlerinin mobilizasyon konusunda daha yavaş olmaları bu kanalın dünya ölçeklerinin gerisinde kalmasına yol açıyor. 2014’e geldiğimizde mobilleşmeyen sitelerin tüketicilerin tercihlerinin gerisinde kalacaklarını düşünüyoruz. 2013 yılını online ödeme sistemleri açısından ele alacak olursak Türkiye ve dünyada nasıl gelişmeler yaşandı? Alternatif ödeme sistemlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Alternatif ödeme sistemleri açısından da oldukça hareketli bir yıl oldu. Artan şekilde yerel girişimlerin bulunması tüketicilerin ve işyerlerinin alternatif ödemelere karşı bilincini artırdı. Pazar lideri olarak bu alanda çalışan firma ve çözümlerin artmasını, e-ticaret sektörünü büyütmesinden dolayı memnuniyetle karşılıyoruz. Dünyada ise rekabetin hızla omni-channel, mobile ve mağaza içi tecrübelere kaydığını gözlemledik. PayPal açısından oldukça farklı inovasyonları hayata geçirdiğimiz bir yıl oldu. PayPal Here, PayPal Beacon gibi yeni ürünlerimiz piyasa çıktı. Bu rekabetin 2014’te de devam edeceğinin ve yeni bir çok start-up’ın bu alanda atılım yapmaya çalışacağını düşünüyorum. PayPal Türkiye olarak 2013′ü nasıl geçirdiniz? Sene başındaki hedeflerin ne kadarını gerçekleştirdiniz? 2011 yılında Türkiye pazarına girdiğimizde 1 milyona yakın kayıtlı kullanıcımız vardı. 2013 yılını 2 milyonun üzerinde kayıtlı kullanıcı ile ile kapatacağız. Bununla birlikte kullanıcıların her e-ticaret alışverişlerinde PayPal’ı kullanabiliyor olması önemli. Bu noktada, küçük büyük her e-ticaret firması ile entegrasyonlarımızı artırıyoruz. Entegrasyonumuzun çok hızlı gerçekleşebilmesi bizim en önemli avantajlarımızdan. Bizim açımızdan ilginç olan bir gelişme de, Türkiye’deki işletmelerin yurt dışına açılma noktasında ki atılımı oldu. Bu noktada beklediğimizden fazla talep alıyoruz ve yurt dışına satışlarımızda yüzde 100’e yakın bir büyüme gözlemliyoruz. Bu pazarların daha çok Orta Doğu ve Rusya olması da oldukça ümit verici, zira tüketici açısından bu pazarlardaki e-ticaret adaptasyonu oldukça hızlı artıyor.PayPal olarak 2014′te Türk e-ticaret sektöründe ve ödeme sistemleri konusunda neler yapmayı hedefliyorsunuz? Son kullanıcıya ve iş yerlerine yönelik ne gibi planlarınız var?Bizim için bu sene üç öncelik var diyebiliriz. Birincisi e-ticarete yeni alışan veya alışamayan kitleleri daha fazla ve daha hızlı sektöre katabilmek. Onların önündeki engellere çözümler üretebilmek. Yılbaşıyla birlikte bu noktadaki projelerimizi duymaya başlayacaksınız.İkinci öncelik ise, işyerlerini mobil ticarete yatkın hale getirmek. Bunu özellikle küçük ve orta ölçekli firmaları mobilizasyon konusunda destekleyerek yapacağız.Üçüncüsü ise, özellikle PayPal ile yurt dışına satışları artırmak olacak. Türkiye bölgede bir eticaret merkezi olabilme potansiyeline sahip ve biz bu fırsattan yararlanmak istiyoruz.2014′te Türk e-ticaretini sizce neler bekliyor? 2014′te en çok ne konuşulacak?Mobilin önemli bir atılım yapacağını; ikinci olarak da, genel anlamda tüketici tecrübesine daha fazla önem verileceğini düşünüyorum. Şu anda Türkiye’de en iyi ve en büyük sitelerde bile alışveriş tecrübesi ve check-out süreçleri dünya standartlarının çok altında. Sanıyorum, 2014’te birçok firmanın satışa dönüşüm oranlarını artırmak için yeni alışveriş akışları tasarlayacaklarını, bunu da özellikle mobil ile uyumlu hala getireceklerini düşünüyorum.PayPal globalde birçok farklı ödeme metodunu fiziki mağazalarda da test ediyor (PayPal Beacon, PayPal QR kod vb). Bu tip uygulamalar Türkiye’de ne zaman kullanılmaya başlanacak? Bununla ilgili ne tür alt yapı çalışmaları yapıyorsunuz?İnovasyon, bizim için öncelikli bir konu. Araştırma ve geliştirme çalışmalarımızı kullanıcılarımıza yeni ödeme tecrübeleri sunma ve ödeme sistemleri piyasasına inovatif çözümler getirme doğrultusunda yürütüyoruz. Omni-channel bu senenin ve gelecek senenin de mutlaka en gözde alanı olacak. Bununla birlikte bu projelerin bir pazarda tüketici alışkanlığı kazanabilmesi içinbirkaç ön koşul var.Mobil alışkanlıklar, penetrasyon, alışveriş tercihleri, mevcut perakende süreçleri, regülasyon uygulamaları vb. Bu açıdan 2014, sanırım Türkiye’de bu tarz ürünlerin tanıtımı için erken olacaktır. Ama bununla birlikte, bu tarz tecrübeleri yaşatacak belirli kullanım alanlarında, bazı pilot çalışmalarımızın olacağını söylemekle şimdilik yetineyim.Kaynak: Sinan Oypan - www.eticaretmag.com