T&G Workshop Blog

T&G Workshop'un faaliyetleri ve faaliyet alanı ile ilgili haberler ve makaleler

İnternet Reklamcılığının İlkleri

İnternet kullanan herkesin gördüğü, çoğu kişinin ne olduğunu bilmediği, bizim devamlı olarak üzerinde konuştuğumuz ve çalıştığımız internet reklamları ilk çıktığı günden bugüne birçok değişime ve gelişime uğradı. Bu reklam türünün aslında 1990’ların başında doğmasına rağmen endüstrisi tahmin edilenden çok daha büyük ve teknolojisi git gide karmaşıklaşıyor. 20’li yaşlarda olmasına rağmen bu piyasanın sadece Amerika’daki harcaması 43 milyar $. İnternette reklamlardan önce SPAM vardı ve SPAM’in geçmişi 1970lere kadar uzanıyor. İlk SPAM 1978 yılında ARPANET’ten alınan 400 kişilik bir listeye gönderilmiş. Arpanet’e şu anda kullandığımız internetin atası diyebiliriz. SPAM’in yaratıcısı ve babası ünvanını alan Gary Thuerk, doğu yakası kökenli bir şirketin pazarlama yöneticisidir ve şirketin batı yakasına ulaşması için SPAM’i üretir. Peki, internet reklamcılığının nasıl başladığını ya da ilklerini hiç merak ettiniz mi? İşte size ilkler: 1993 - İlk internet reklamı satışı: Tıklanabilir ilk web reklamı Global Network Navigator tarafından Silikon Vadisi’nde çalışan bir hukuk firmasına satıldı. 1994 – İlk Banner: İnternette geçirdiğimiz süre boyunca belki de yüzlercesini gördüğümüz ve görmeye alıştığımız banner reklamları fikri 1994 yılında ilk ticari web dergisi olan HotWired ekibi tarafından ortaya çıkartılmış ve çalışmaları sonucunda ilk banner AT&T firmasının “You Will” kampanyası için hazırlanıp, yayınlanmıştır. Reklam alanı 3 aylığına 30.000$’a satılmış ve tıklama oranı %44 olmuştur. 1994 – Affiliate Marketing’in Doğuşu: Gelir paylaşımı fikri çok daha eskilere dayanmasına rağmen internette gelir paylaşımı World Wide Web’in doğumundan hemen sonra ortaya çıkmıştır. İlk defa satış ortaklığı programı konsepti ile tanıştıran şirket sanılanın aksine Amazon değil CDNow adlı bir şirkettir.  Affiliate marketing, müzik ile ilgili web sitelerinin albümlere yorum yaparak veya listeleyerek satın almak isteyen kullanıcıları CDNow’a yönlendirmesi ve bunun karşılığında bir komisyon almasıyla ortaya çıkmıştır. Amazon, CDNow’ın haklarını satın alarak 1996’da ortaklık programını  piyasaya sundu ve en bilinen affiliate network olmayı başardı. 1995 – İlk Sorgu Bazlı Reklam: Yahoo 1995’te yapısını değiştirerek sadece bir online rehber olmaktan çıkıp, anahtar kelimelere dayanan ilk reklamlarını yayınladı. 1996 – İlk AdExchange: Şu anda AdExchange olarak görev yapan DoubleClick’in 1996’da kurulması, banner endüstrisinin dönüm noktası olarak adlandırılabilir. Online reklam ile ilgili hizmetler sağlayan platform, online reklamcılığa farklı bir bakış açısı getirdi ve websiteleri ile reklamverenleri ortak bir platformda buluşturarak reklam alım-satımını iki taraf açısından da kolaylaştırdı. 1996 – Tıklama Başına Ödeme: “Tıklama Başına Ödeme(PPC)” kavramı ilk defa Yahoo gibi bir online rehber olan Planet Oasis tarafından kullanıldı. (Bazı kaynaklarda PPC kavramının ilk defa GoTo.com taraından kullanıldığı yazıyor, GoTo.com PPC’ye PPM(Paid Placement Model) adını vermiştir.) 1998 – İlk Anahtar Kelime Açık Arttırması: Arama anahtar kelimelerine dayanan reklamlar için ilk açık arttırma GoTo.com tarafından 1998’de oluşturuldu. GoTo.com 2001 yılında ismini Overture olarak değiştirdi ve 2003’te Yahoo tarafından satın alındı. 2000 – Google AdWords: Arama motoru reklamcılığı için büyük bir adım olan Google AdWords 2000 yılında piyasaya sunulmasına rağmen, Tıklama Başına Ödeme kavramı 2002 yılında sisteme eklendi. PPC’den önce CPM(Bin Gösterim Başına Maliyet) kullanılıyordu. AdWords’un diğerlerinden farkı ise en yüksek fiyatı vermenin değil , daha ilgili ve daha iyi kullanıcı deneyimi sunmanın önemli olduğunu anlamasıydı. 2005 – Google Analytics: Google Adwords’ten birkaç yıl sonra web analizi aracı olan Google Analytics’i piyasaya sürdü. 2006 – Facebook Reklamları: Facebook kurulduktan iki yıl sonra Facebook reklamlarını başlattı. 2007 – AdSense: Google, AdSense for Mobile’ı kullanıma açarak, websitelerinin mobil tarayıcılar için optimize edilmelerini sağlayarak, standart websitelerinde kullanılan reklamların mobil için de kullanmalarını sağladı. 2007- Facebook Hedefleme Seçenekleri: Facebook, reklamverenler için kullanıcı demografiklerini hedefleme seçeneğini sundu. 2009 – Google Hedefleme: Google, Youtube ve reklam ağındaki diğer partnerlerinde ilgi alanlarına yönelik reklam vermenin testlerini yapmaya başladı. 2010 – Twitter: En çok kullanılan ikinci sosyal ağ olan Twitter, reklam modeli olan “Promoted Tweet” modelini 2010 yılında piyasaya sürdü. 2012 – Facebook reklamların kullanıcıların ana sayfalarındaki “Haber Kaynağı”nda görünmelerini sağladı. 2013 – Facebook video reklamlar için plan yaptıklarını duyurdu. 2013 – Google AdWords mobil cihazları daha etkili hedefleme amacıyla “Geliştirilmiş Kampanyalar”ı piyasaya sundu. 1990’ların başında başlayan bu serüvenin bu kadar gelişeceği ve çeşitleneceği kimsenin aklına gelmemiştir. 2014 ve sonrası için internet reklamcılığını ve bizleri neler bekliyor bilmiyoruz. Sabırsızlıkla bekliyoruz :) Bu yazıyı internette araştırıp bulduğumuz bilgiler dahilinde hazırladık. Bir eksiğimiz, yanlışımız veya sizin eklemek istediğiniz bir şey varsa yorumlarınızı bekliyoruz.

Google Analytics Değişiklik Geçmişi Özelliğini Tüm Kullanıcılarına Açtı

Geçtiğimiz sene duyurulan ve az sayıda kullanıcının kullanımına açılan Google Analytics “Değişiklik Geçmişi” özelliği artık tüm Google Analytics yönetici hesaplarından erişilebilir durumda.Peki, Değişiklik Geçmişi’nde ne tür değişiklikler tutuluyor?Google Adwords’te bulunan “Değişiklik Geçmişi” özelliği gibi Google Analytics’in bu özelliğinde de benzer aksiyonlar tutuluyor. Değişiklik Geçmişi son 180 gün içinde hesabınızda yapılan birçok önemli değişikliklerin bir özetini sunuyor. Google bu özelliği ile kullanıcı değişiklikleri ve erişim, hesap ayarları, profiller, site özellikleri, hedefler, filtreler ve diğer Google Analytics fonksiyonları ile birlikte, hesabınızın yönetici alanında gerçekleşen değişiklikleri kaydediyor. Aynı zamanda “Değişiklik Geçmişi” içinde arama yapılarak belirli bir konuda yapılan tüm değişiklikleri aynı anda görebilme imkanı sağlıyor.Değişiklik Geçmişi, size hesabınızın zaman içinde nasıl geliştiğini anlamanıza yardımcı olmakla beraber, kullanıcılar arasındaki işbirliğini geliştirerek daha iyi bir yapılandırma için ek bir araç görevi görüyor.Google Analytics Değişiklik Geçmişi ile artık müşteriler ajansların neler yaptığını rahatlıkla takip edebilecek. Ajanslarda ise genel olarak hangi hesapta kim tarafından değişiklik yapıldığını bilinmemesi sıkıntısı ortadan kalkacak.Bir şeyin gizemli bir şekilde nasıl değiştiğini veya kaybolduğunu merak etmek yerine, tam olarak ne zaman ne olduğunu ve sorumlusunun kim olduğunu görmek için Değişiklik Geçmişi'ni kullanabilirsiniz. Bu özelliğe “Yönetici” sekmesinin altındaki “Hesap” menüsünden ulaşılabilir.

National Geographic Türkiye, T&G Workshop’u Seçti

http://tgworkshop.com/mailing/yeni_projeler.htmlNational Geographic Türkiye Dergisi'nin, yeni internet portalı projesi T&G Workshop tarafından hayata geçiriliyor.National Geographic Türkiye, yenilenen yüzü ve içeriği ile, kısa süre içerisinde okurlarıyla buluşacak ve meraklılarına dergi deneyimini internet ortamında yaşatacak.Artık heyecan, eskisinden çok daha farklı ve göz kamaştırıcı olacak...www.tgworkshop.comhttp://tgworkshop.com/mailing/yeni_projeler.html

Özgür Kaşifler'in Dijital Pazarlama Hizmetlerini T&G Workshop Yürütecek

T&G Workshop, Türkiye'nin ilk işletme koçluğu firması olan ÖZGÜR KAŞİFLER için, Dijital Pazarlama uygulamaları kapsamında SEO, SEM ve E-Mail Marketing hizmetlerini sunuyor.1997′de The E-Myth Academy’den lisans alarak başlayan Özgür Kaşifler, ülkemizin ilk işletme koçluğu firmasıdır. İşletme sahiplerine doğru sistem ve takımı kurarak karlılıklarını %70′e varan oranlarda artırmalarına böylece finansal ve operasyonel özgürlüğe sahip olmalarına yardımcı olmaktadır.Kuruluşundan beri geçen 16 yıl içerisinde yüzlerce işletme sahibiyle ihtiyaç analizi yapılmış, Türkiye’nin her yerinden ve her sektörden işletme sahiplerine koçluk yapılmış, işletmeleri başarıya götüren global prensiplerin ülkemizin değişken ekonomik ortamında da geçerli olduğu kanıtlanmıştır.Özgür Kaşifler, WABC Worldwide Association Of Business Coaches (Dünya İşletme Koçları Birliği) üyesidir.www.ozgurkasifler.com

Facebook Whatsapp'ı Neden Satın Aldı?

Geçtiğimiz hafta Facebook’un Whatsapp’i 19 milyon dolara satın alması, tüm haber kaynaklarında manşetteydi. Bu haberin manşet olmasının nedeni, baş kahramanların Facebook ve Whatsapp gibi çok kullanılan ve üye sayısı fazla olan 2 firma olmasının yanı sıra Facebook’un ödediği miktarın neredeyse şirketin değerinin %50si olmasıydı.Peki Facebook neden böyle bir yatırım yaptı? Bu sorunun cevabı için ilk önce iki firmanın bazı bilgilerine bakalım:Dünyada 1,1 milyar kullanıcısı olan Facebook‘un Türkiye’deki toplam kullanıcı sayısı ise 31,25 milyonEn çok kullanılan sosyal mesajlaşma platformu olan Whatsapp, 450 milyon aktif kullanıcıya sahip, Facebook Messenger ise 2. sıradaFacebook kullanma oranı en fazla olan yaş aralığı %29 ile 18-25. Ardından %23 ile 26-34 yaş kullanıcılar geliyor.Artan akıllı telefon kullanımıyla Whatsapp popülerliğini arttırmakla beraber, kullanıcı demografiklerine baktığımızda genç kullanıcı sayısının gittikçe yaygınlaştığı görülüyor.Geçtiğimiz günlerde Facebook CFO’su David Ebersman kullanıcı oranlarında bir düşüş olduğunu açıklamıştı. Şirketin 13-17 yaş arasındaki kullanıcıları yakalamak için büyük çaba sarfettiği düşünülüyordu. Son dönemde yaş ortalaması giderek artan ve gençlerin yavaşça terk ettiği Facebook, Whatsapp girişimi ile bu tezleri doğrulamış oldu.NEDEN?Cevap basit: Big Data.Facebook’un Instagram’ı satın almasıyla topladığı veriye, Whatsapp’ı da ekleyerek ulaşamadığı genç kitleye ulaşacak, ve aynı zamanda kendi kullanıcıları hakkında daha fazla bilgi edinip, kullanıcı profillerini iyice netleştireceği açıkça görülüyor.Facebook veritabanındaki bu ‘big data’yı, kurumlara uygun hale getirip hedef kitlelerini netleştirmelerine imkan sağlayacak ve bağlamsal pazarlamada reklamların ilgili kişilere gösterilme olasılığını Whatsapp’tan topladığı veriler ile daha da yükseltecek. 

Sosyal Medya Pazarlaması

Sosyal Medya Pazarlaması günümüzde farklı bir önem arz etmeye başladı. Geleneksel medya kanalları kullanılarak uygulanan pazarlama yöntemleri yüksek maliyetler ve ölçülebilirlik adına sıkıntılı bir süreç oluştururken günümüzde ek bir pazarlama yöntemi olan Sosyal Medya Pazarlaması düşük maliyet ve ölçülebilirlik adına bir çok avantaj sunuyor. Bu avantajı doğru bir şekilde kullanabilmek ve başarılı olabilmek adına belli bir yol izlenmesi size fayda sağlayacaktır.1 – Plan YapınGünümüzde KOBİ’lerin 4’te 1’i sosyal medyayı herhangi bir strateji gözetmeden kullanmaktadır. Eğer şirketinizin marka değerini yükseltmek istiyorsanız ya da satışları arttırmak hoşunuza gidecekse mutlaka iyi bir sosyal medya stratejisi belirlemelisiniz.Stratejinizi belirlerken sattığınız ürün ve ya hizmet karşılığında hedef kitlenizi doğru bir şekilde belirlemeniz büyük önem arz etmekte. Örnek olarak kadın çorabı üzerine bir işiniz varsa hedeflemelere erkekleri eklemek mantıklı olmayacaktır. Fakat ürün yelpazenize göre kadınları belli yaş aralıklarına ayırıp, bu yaş aralıklarına özel içerikler ile onlara ulaşmaya çalışmanız şirketiniz açısından faydalı olacaktır.Stratejinizi belirlerken mecra seçimini de doğru bir şekilde karar vermek önemlidir. Biliyorsunuz ki bir çok sosyal medya platformu internet üzerinde yerini almakta. Sizin ürün ve ya hizmetinizi en iyi yansıtacağına inandığınız platformu seçmeniz, hedef kitlenizi belirledikten sonra o kitleye ulaşacağınız kanalı verimli kullanabilmeniz için önemlidir. Bu konuda birkaç örnek vermek gerekirse;·         İnternet kullanıcılarının yaklaşık  %67’si Facebook kullanıyor.·         Facebook kullanıcılarının %60’ını kadın kullanıcılar oluşturuyor.·         Instagram kullanan kullanıcıların yaş ortalaması 19 ile 29 arasında değişiyor.·         Twitter kullanıcılarının ortalama yaşı 28.·         Pinterest kullanan kullanıcıların %80’ini kadın kullanıcılar oluşturuyor.·         Pinterest kullanan kadınlar yüksek eğitimli ve iyi gelire sahipler.Bu ve bunun gibi mecraları araştırarak işletmenize en fazla fayda sağlayacak mecrayı seçip, stratejinizi buna göre belirleyebilirsiniz. 2 – Yaratıcı İçerik OluşturunYaratıcı ve ya özgün bir içerik oluşturmak size bir çok açıdan fayda sağlayacaktır. Bu faydaların en başında ise SEO (Arama Motoru Optimizasyonu) gelmektedir. Yayınlayacağınız iyi kalitede yazılmış özgün bir icerik Google tarafından değerlendirilip, puanınızı arttıracaktır. Bu da size daha fazla trafik olarak geri dönecektir.Yaratıcı ve zeka dolu içerikler, her zaman takipçileriniz ile aranızdaki etkileşimi arttıracak bir yöntemdir. Bu içerikler ile karşılaşacak kullanıcılar içeriğiniz hakkında yorumlarda bulunacaklar, bir etkinlik ise buna katılım sağlayacaklar böylece takipçileriniz ile aranızda bir bağ oluşacaktır.Peki kaliteli bir içeriğin püf noktaları nelerdir ?·         Harekete geçirici olmalı·         Aydınlatıcı olmalı·         Hedef kitlenize uygun olmalı·         Paylaşılabilir olmalıBu noktaları göz önünde bulundurarak hazırlayacağınız içerikler ile sosyal medya pazarlamanızı bir adım öne çıkartabilirsiniz.3 – Görselleri KullanınBu konu hakkında söylenebilecek en doğru söz “Bir resim bin kelimeye bedeldir.” olacaktır. Bu düşünce ile hareket etmeniz, hazırlayacağınız görsel içeriklerin kalitesi ve de anlaşılabilirliği açısından size büyük katkı sağlayacaktır.·         Harvard Üniversitesi’nin araştırmasına göre Facebook kullanıcılarının %70’i sadece görsel aktivitelerde bulunuyor.·         Facebook kullanıcılarının %44’ü görsel içeren içerikler ile etkileşime geçiyor.·         Kaliteli ve yaratıcı fotoğraflar diğer içeriklere oranla 3 kat fazla paylaşılıyor.Şirketlerin sosyal medya stratejisini oluştururken görsel içerik konusunda ciddi çalışmalar yapması ve yaratıcılığı ön planda tutması, etkileşim oranlarının yukarıda kalmasını sağlayacaktır.4 – Aktif Ve Duyarlı Olunİyi bir sosyal medya stratejisinin içerisinde aktif ve duyarlı olmak, oluşturulacak stratejinin kilit noktalarını oluşturur. Sosyal medya anlık olarak gerçekleşen ve güncel mecraları içerisinde barındıran bir medya platformudur. Eğer şirketinizin hesapları aktif olarak paylaşımda bulunmuyorsa ya da takipçileri ile etkileşime geçmiyorsa, ne kadar iyi bir strateji hazırlamış olursanız olun başarısız olmanız kaçınılmazdır.Aynı zamanda müşterileriniz kullanmış olduğunuz sosyal medya kanalları üzerinden size çeşitli sorunlar ya da öneriler ile ulaşmak isteyecektir. İletişime açık olmanız ve size sosyal medya kanalları üzerinden ulaşan takipçilerinize hızlı ve tatmin edici bir şekilde geri dönmeniz, marka değerinizi yükseltecek ve bu artış hem satışlarınıza hem de müşteri sadakatini arttıracak bir faktör olacaktır. 5 – ÖlçümleyinSosyal medya platformlarında her gün milyonlarca etkileşim gerçekleşmekte. Bir çok şirket sosyal medya pazarlamasının önemli olduğunu kabul etmesine rağmen bu şirketlerin %25’inin doğru bir ölçümleme stratejisi bulunmamakta. Peki doğru bir ölçümleme neden gerekli?Şirketler tüm pazarlama faaliyetlerine belli bir bütçe ayırırlar ve bu yatırımın karşılığını görmek isterler. Bu konuda sosyal medya pazarlaması ölçülebilir olması bakımından harcadığınız miktarın karşılında nasıl bir geri dönüş aldığınızı takip edebilirsiniz. Bu şekilde pazarlama faaliyetlerinizi geliştirebilir, yatırım getirinizi arttırabilirsiniz.Ölçümlemelerde bakılması gereken temel noktalar:·         Aktif olduğunuz sosyal medya mecralarındaki paylar·         Tıklama Oranları·         Geri Dönüş Oranları·         Sosyal Medya Kanallarından Gelen Trafik·         E-ticaret sitesi iseniz sosyal medya kanallarından gelen kullanıcıların alışveriş yapma oranlarıGibi kendi işinize göre bir çok metriği ölçümleyebilirsiniz. Bu adımları uygulayarak doğru bir sosyal medya stratejisi kurgulayabilir ve online mecrada şirketinize sağlam bir konum elde edebilirsiniz. 

Yurtiçi Kargo: 2014'te Çapraz Kanallar Üzerinden E-ticaretin Sürdürebilirliği Öne Çıkacak

Yavaş yavaş sonuna geldiğimiz 13/14 dosyamızın bugünkü konuğu Yurtiçi Kargo. Geçen yılki dosyamızda da yer alan Yurtiçi Kargo’nun 2012′deki hizmetlerinin yüzde 10 ile 15′lik bir bölümü e-ticaretten gelmekteydi ve şirket geçen yıl sektöründe büyümesiyle beraber yüzde 50′lik bir büyüme gerçekleştirmişti. 2013′te ise şirket Nisan ve Ağustos arasındaki durgunluğun ardından 3. ve 4. çeyrekte büyümeye devam etti. Röportajımızın devamında Yurtiçi Kargo’nun Türkiye lojistik ve e-ticaret sektörüne dair görüşlerinin yanı sıra 2014 öngörülerini de okuyabilirsiniz. 2012 ile kıyasladığımızda 2013′te Türk e-ticaret ve lojistik sektöründe size göre ne gibi gelişmeler yaşandı? Sektörde neler değişti? 2013 yılında, üçüncü havalimanı ile üçüncü Boğaz Köprüsü’nün temellerinin atılması gibi Türkiye’nin ulaştırma altyapısını güçlendirecek projelerin varlığının yanı sıra, demiryollarının serbestleştirilerek özel sektöre açılması, intermodal taşımacılığın geliştirilmesi ve gümrük işlemlerinin kolaylaştırılmasına yönelik yönetmeliğin yürürlüğe girmesi Türk lojistik sektörünü etkileyecek önemli gelişmeleri oluşturmaktadır. E-ticaret sektöründe ise, dünyada ve Türkiye’de internet erişimi olan nüfusun sayısındaki hızlı artış, mobil internet erişim hızının giderek yükselmesi ve bu erişimin ucuzlaması online ticareti teşvik etmeye devam etmektedir. Bu çerçevede Türkiye’de 2013 yılı sonu itibariyle, yaklaşık 5 milyon kişinin online ortamda toplam 31 milyar liralık mal ve hizmet satın almış olacağı öngörülmektedir. Private shopping sitelerinin açtığı kanal aracılığı ile artık her marka kendi e-ticaret yapısını hızla tamamlamakta ve daha önce bu alanda bulunan satışları kendi kanallarına kaydırmaktadır. Yatay e-ticaret kurguları yerlerini portal yapılara bırakırken daha dikey uzmanlaşmış siteler ve inovatif çözümler dikkat çekmeye başladı. Bu değişim hem bir dengeye gelindiğini göstermekte hem de artık farklı olanın ön plana çıkacağı bir değişime işaret etmektedir. Yurtiçi Kargo olarak 2013 yılını nasıl geçirdiniz? Senenin başında koyulan hedeflerin ne kadarı gerçekleşti? Yurtiçi Kargo olarak 2013 yılı için belirlediğimiz hedeflerin tümüne ulaşılacağını öngörmekteyiz. Özellikle yıl ortasında, Nisan – Ağustos döneminde, sosyal olayların da etkisi ile oluşan durgunluk, üçüncü ve dördüncü çeyrekte yerini büyüme trendine bıraktı. Bu gelişmenin hedeflerimize ulaşmamızda da çok önemli katkısı oldu. Geçtiğimiz yıl Yurtiçi Kargo’nun hizmetlerinin %10-15′ini e-ticaret sektörü oluşturuyordu. 2013′te bu oran ne kadar değişti? E-ticaret sizin hacminizin ne kadarını oluşturuyor ve bu büyümeye etkisi ilerleyen dönemlerde nasıl olacak?E-ticaret’in toplam hacmimizdeki payı oransal olarak 2012’deki payının üzerine çıkmıştır. Sektörün önde gelen marka, portal ve private shopping yapılarının kargo gönderimlerinde bizi tercih etmesi ve özellikle e-ticarette yaşanan büyüme rakamları direkt bu sektöre ait adetlerimizi olumlu yönde etki etmiştir. Mobil internet erişimindeki artış ile hızlı ve dinamik yaşam tarzı, internet yapısının güçlenmesi ve ucuzlaması, hem e-ticaret’in hem de bu segmente hizmet sunan Yurtiçi Kargo’nun her yıl çift hanelerle büyümeye devam edeceğinin bir göstergesi olduğu inancındayız.2014 yılında Yurtiçi Kargo olarak neler yapmayı planlıyorsunuz? E-ticaret sektörüne yönelik hedefleriniz nelerdir?Bu sektörde hem hizmet veren hem de hizmet alan kurumlar arasındaki maliyet odaklı yaklaşımın yerini kaliteli hizmet önceliğine bırakmasını, teknolojik gücü olan ve bunu müşteri memnuniyeti ile birleştiren çözümlerin ön plana çıkmasını bekliyoruz. Bu nedenle önceliğimiz, Yurtiçi Kargo markasının ve sunduğu kaliteli hizmetin sektörde kalıcı bir değer olarak tanımlanması amacıyla hem iç hem de dış müşterilerimizin memnuniyetine yönelik çalışmalar gerçekleştirmek olacaktır. Özellikle e-ticaret alanında, gerek mevcutta satış yapan gerekse satışa yeni başlayacak olan müşterilerimizin hızlı ve pratik bir şekilde uyumu için Self-Servis online kargo yönetim uygulamamızı daha çok kullanıcıya ulaştırmak, bilgi akışını ve kargo sürecini hızlandıracak entegrasyon altyapılarımızı sürekli geliştirmek 2014 yılındaki öncelikli hedeflerimiz arasında yeralmaktadır.2014′te Türk e-ticaretini sizce neler bekliyor? 2014′te en çok ne konuşulacak?Etkili içerik kullanımı, çapraz kanallar üzerinden e-ticaretin sürdürülebilirliği, mobil pos cihaz kullanımı ve nişleşmiş sosyal e-ticaret siteleri 2014 yılında Türk e-ticaret sektörünün gündeminde yer alacak konular olarak öngörülmektedir. Ayrıca, 2014 yılında e-ticaret mevzuatında yapılması planlanan değişiklikler ile birlikte mesafeli sözleşmeler, bilgi güvenliği, kişisel bilgilerin kullanımı, e-fatura ve e-imza gibi birçok unsurun sektörde daha fazla önem kazanması beklenmektedir.Kaynak: 29 Aralık 2013 - Sinan Oypan (www.eticaretmag.com)

Morhipo.com Şikayet Yönetiminde 2013'ün En İyisi

“Koşulsuz Müşteri Mutluluğu” ilkesiyle her zaman güvenli ve keyifli bir alışveriş imkanı sunan morhipo.com, şikayet yönetimi anlayışıyla da tüketicilerin beğenisini kazanıyor.  Üretici ve tüketici ilişkilerinde önemli referans adreslerinden biri olan www.sikayetvar.com’un 2013 yılı Şikayet Yönetimi Başarı Listesi’nde morhipo.com kendi kategorisinde birinci olmanın yanı sıra tüm kategoriler içinde de en yüksek puanı alarak bu alandaki başarısını tekrar kanıtladı.  Boyner Holding güvencesiyle kurulan morhipo.com, kaliteli ve ekonomik alışveriş imkanının yanı sıra, müşteri mutluluğu anlayışıyla da zirveye çıktı.  Morhipo.com’un “Koşulsuz Müşteri Mutluluğu” anlayışıyla mükemmelleştirdiği şikayet yönetimi, www.sikayetvar.com adresinde en başarılı uygulamalar listesinde ilk sırada yer aldı. Tüketici şikayetleri ve çözümüne yönelik saygın bir referans kaynağı olan sitenin 2013 yılına ait Şikayet Yönetimi Başarı Listesi’nde özel alışveriş siteleri kategorisinde zirveye ulaşan morhipo.com, tüm kategorilerde en yüksek puanı da alarak bu alandaki başarısını bir kez daha kanıtlamış oldu.  Başarının sırrı “Koşulsuz Müşteri Mutluluğu”  ‘Koşulsuz Müşteri Mutluluğu’ ilkesiyle üyelerine güvenli ve keyifli bir alışveriş imkanı sunan morhipo.com, müşterinin talebi halinde bir ay süreyle iade kabul ediyor ve kargo ücretini üstleniyor. Morhipo.com üyeleri, aldıkları ürünü beğenmemeleri halinde ürünü iade etmek için hiçbir ücret ödemiyor.  Şikayet yönetimi nasıl ölçülüyor?  ŞikayetEndex, 650 bin ‘Şikayetvar’ üyesinden elde edilen verilerle oluşturuluyor. ŞikayetEndex hesaplamalarında, firmaya ait reel veriler ile şikayetçiye ait algısal verilerden oluşan iki temel parametre kullanılıyor.  Firmaya ait reel verilerden oluşan parametre, ‘Şikayet Oranı–Şikayet Cevaplama Oranı–Şikayet Cevaplama Süresi’ ile belirleniyor. İkinci parametre ise; şikayetlere yönelik, firma tepkisi ve tavrının şikayetçi tarafından değerlendirilmesine dayanan üç farklı algısal veriden (Şikayetçi Süreç Memnuniyeti–Şikayetçi Çözüm Memnuniyeti–Şikayetçi Sadakati) oluşuyor.Kaynak: 09.01.2014 - E-ticaret (www.perakandetv.com) 

2014'te Hayatta Kalan Yaşadı!

Perakende sektörünün temsilcileri 2014 yılında bütün mücadelenin hayatta kalma üzerine süreceğini söylediler."2013 yılını 35,3 milyar dolar bir ciroyla kapatacağımızı düşünüyoruz."Gıda Perakendicileri Derneği (GPD) Başkanı Nihat Özdemir ise günde 15 milyon kişiyle doğrudan temasta olan modern gıda perakendecilerini ve gıda zincirlerini temsil ettiklerini dile getirerek, köylere kadar uzanan bu market ve servis zincirleriyle her gün 19 milyon hanenin en az 1 üyesine ulaşarak 15 milyon kişiye hijyen standartlarına uygun, güvenilir, makul fiyatlı, insanların tüketmesi gereken başta gıda olmak üzere hızlı tüketilen ürünlerin hizmetini verdiklerini anlattı. Özdemir, verdikleri bu hizmetten öncelikle orta ve düşük gelirli vatandaşların hem fiyat hem de kalite açısından yarar sağladıklarını belirterek, bu rekabet sayesinde enflasyonun da istikrarlı şekilde düştüğünü söyledi.  Açılan her yeni mağazayla devlet gelirinin arttığına dikkati çeken Özdemir, "Bizim büyümemiz mütevazi bir büyümedir. 2013 yılı ilk 9 ayında modern gıda perakendeciliği yüzde 3 büyüdü. 2013 yılı sonunda ise yüzde 4 oranında büyüyeceğini, bu tahminle 2013 yılını 35,3 milyar dolar bir ciroyla kapatacağımızı düşünüyoruz. Mağaza sayımız ise 2013 yılında 21 bin seviyesine ulaşmış olacak" diye konuştu.  Özdemir, geniş kitlelerin iyi beslenebilmeleri ve sağlıklı hızlı tüketim ürünlerine ulaşabilmesinin ayrıca iş bulma umudunun bu sektörün gelişmesiyle doğru orantılı olduğunu anlatan Özdemir, GPD üyeleri olarak yaptıkları çalışmalarla bugüne kadarki "kazan kazan" anlayışı yerine, "kazan kazan kazan" anlayışını getirdiklerini sözlerine ekledi.  “2014 yılı zor olacak "  Kategori Mağazacılığı Derneği (KMD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu da “2014 yılında Türkiye'nin büyüme hedeflerini tutturabilmesi, iç ticaretten ve onun gücünden geçiyor. 2014 yılı zor olacak ancak gelecek de bir o kadar parlak" açıklamasını yaptı. Özpamukçu, mobilya, elektronik, telekomünikasyon, kişisel bakım, spor, optik, kitap, kırtasiye, eğlence, sinema gibi en yeni mağazacılık formatlarını çatısı altında temsil eden KMD'nin, sektörün gelişmesinin en somut örneklerinden olduğunu söyledi. Özpamukçu, ülke halkının artık kendisine evine ve kişisel gelişimine daha fazla zaman ayırdığını belirterek, 2005 yılından bu yana hissedilir bir gelişme gösteren bu kategorilerde, modern perakenden içindeki rekabet çok yoğun olsa da sektörde kayıt dışı kaynak ve haksız rekabetin yüksek oranda söz konusu olduğunu anlattı. Sürdürülebilir güçlü büyümeyi destekleyerek Türkiye'nin 2023 vizyonuna katkı sağlama ana hedefiyle kurulan derneğin 2. yılı olduğunu dile getiren Özpamukçu, sözü edilen tüm alanlardaki perkandecilikte Türkiye'nin kısa süre içerisinde bölge merkezi olmaya aday olduğunu söyledi.  “2014’te 7 milyar dolarlık yatırım gerçekleşecek” Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Hulusi Belgü ise "2014'te 35 AVM'nin açılacağını öngörüyoruz. 1,5 milyon metrekarelik yeni bir kiralanabilir alan demektir bu. Yani yaklaşık 7 milyar dolarlık daha yatırım gerçekleşecek" dedi. Türkiye'nin 2013 yılında AVM yatırımlarında Rusya'dan sonra ikinci sırada geldiğini belirten Belgü, 2014 yılında da Rusya'nın birinci, Türkiye'nin ikinci sırada olmasını beklediklerini, bu yıl Türkiye'de büyük ölçekli AVM'lerin açılacağını kaydetti. 2013 yılında AVM olarak 45 milyar dolarlık bir yatırımdan bahsettiklerini aktaran Belgü, bunun 14 milyar dolarının yabancı sermaye olarak girdiğini dile getirdi. Belgü, Türkiye'nin 9,2 milyon metrekarelik kiralanabilir alan ve 333 tane aktif AVM'ye ulaştığını ifade etti.  "2014 yılının kolay bir yıl olmayacağı görülüyor"  Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkan Yardımcısı Sami Kariyo ise toplantıda yaptığı açıklamada, 2013 yılında markalarını olumsuz olarak etkileyen 4 faktör ile karşılaştıklarını belirtti.2014 yılının kolay bir yıl olmayacağının görüldüğünün altını çizen Kariyo, "Bizleri olumsuz etkileyen 4 faktör var. Bunlar kurlardaki yükseliş ve dalgalanma, üretimin kısıtlaması ve tasarrufun artırılması yönündeki makroekonomik politikalar, tüketici güven endeksindeki düşüş ve bütün bunlar yetmiyormuş gibi havalardaki mevsim dışı belirsizlikler" dedi.  BMD'nin Koton, Yargıcı, Damat ve Flo gibi markaların oluşturduğu uluslararası ortaklıklarla global marka olma yolundaki rüştünü net olarak ispatladığını aktaran Kariyo, BMD'nin devletin Turquality desteğinin çok işe yaradığının bilincinde olduğunu ve müteşekkir olduğunu dile getirdi.Kariyo, yüksek seyreden kurlar neticesinde ithalattaki vergi yükünün yeniden gözden geçirilmesinin sektörü olumlu etkileyeceğini de sözlerine ekledi.  "2013 yılını 35,3 milyar dolar bir ciroyla kapatacağımızı düşünüyoruz"  Gıda Perakendicileri Derneği (GPD) Başkanı Nihat Özdemir ise günde 15 milyon kişiyle doğrudan temasta olan modern gıda perakendecilerini ve gıda zincirlerini temsil ettiklerini dile getirerek, köylere kadar uzanan bu market ve servis zincirleriyle her gün 19 milyon hanenin en az 1 üyesine ulaşarak 15 milyon kişiye hijyen standartlarına uygun, güvenilir, makul fiyatlı, insanların tüketmesi gereken başta gıda olmak üzere hızlı tüketilen ürünlerin hizmetini verdiklerini anlattı.  Özdemir, verdikleri bu hizmetten öncelikle orta ve düşük gelirli vatandaşların hem fiyat hem de kalite açısından yarar sağladıklarını belirterek, bu rekabet sayesinde enflasyonun da istikrarlı şekilde düştüğünü söyledi.Açılan her yeni mağazayla devlet gelirinin arttığına dikkati çeken Özdemir, "Bizim büyümemiz mütevazi bir büyümedir. 2013 yılı ilk 9 ayında modern gıda perakendeciliği yüzde 3 büyüdü. 2013 yılı sonunda ise yüzde 4 oranında büyüyeceğini, bu tahminle 2013 yılını 35,3 milyar dolar bir ciroyla kapatacağımızı düşünüyoruz. Mağaza sayımız ise 2013 yılında 21 bin seviyesine ulaşmış olacak" diye konuştu.  Özdemir, geniş kitlelerin iyi beslenebilmeleri ve sağlıklı hızlı tüketim ürünlerine ulaşabilmesinin ayrıca iş bulma umudunun bu sektörün gelişmesiyle doğru orantılı olduğunu anlatan Özdemir, GPD üyeleri olarak yaptıkları çalışmalarla bugüne kadarki "kazan kazan" anlayışı yerine, "kazan kazan kazan" anlayışını getirdiklerini sözlerine ekledi.  “2014 yılı zor olacak " Kategori Mağazacılığı Derneği (KMD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu da “2014 yılında Türkiye'nin büyüme hedeflerini tutturabilmesi, iç ticaretten ve onun gücünden geçiyor. 2014 yılı zor olacak ancak gelecek de bir o kadar parlak" açıklamasını yaptı. Özpamukçu, mobilya, elektronik, telekomünikasyon, kişisel bakım, spor, optik, kitap, kırtasiye, eğlence, sinema gibi en yeni mağazacılık formatlarını çatısı altında temsil eden KMD'nin, sektörün gelişmesinin en somut örneklerinden olduğunu söyledi.  Özpamukçu, ülke halkının artık kendisine evine ve kişisel gelişimine daha fazla zaman ayırdığını belirterek, 2005 yılından bu yana hissedilir bir gelişme gösteren bu kategorilerde, modern perakenden içindeki rekabet çok yoğun olsa da sektörde kayıt dışı kaynak ve haksız rekabetin yüksek oranda söz konusu olduğunu anlattı. Sürdürülebilir güçlü büyümeyi destekleyerek Türkiye'nin 2023 vizyonuna katkı sağlama ana hedefiyle kurulan derneğin 2. yılı olduğunu dile getiren Özpamukçu, sözü edilen tüm alanlardaki perkandecilikte Türkiye'nin kısa süre içerisinde bölge merkezi olmaya aday olduğunu söyledi.  “2014’ü iyimser göremiyoruz”  Turizm Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer, derneğin 325 üyeden oluştuğunu belirterek, turizmin içinde önemli bir oyuncu olduklarını, gelirlerinin 4'te 1'ini yabancı kredi kartlarından sağladıklarını kaydetti. Demirer, 2014 yılına çok iyimser bakamadıklarını ifade ederek, "Çok hızlı büyüyen bir sektör olarak Türkiye'nin yüzde 4'lük büyüme hedefinin altında kalacağını düşünmüyoruz" dedi.  “Türkiye önümüzdeki yıllar için kazançlı çıkacak” Yapı Kredi Bankası Baş Ekonomisti Cevdet Akçay ise 2014 yılı için ekonomide çok önemli bir dengesizliğin yaşanmayacağını belirterek, “Son yaşanan gelişmelerle birlikte öngörü yapmak biraz zorlaştı ama bu umutsuz bir durum değil. Türkiye’nin bu süreçten önümüzdeki yıllar için kazançlı olarak çıkacağını düşünüyorum”dedi. Siyasal alanda yaşanan gelişmelere değinen Akçay, “Faiz problemlerini aşağı yukarı çözmüş olan Türkiye’nin artık farklı problemleri var”diyerek sözlerini şu şekilde sürdürdü;  “İnsanlar nihayet devlet-siyaset ilişkisini okumaya başladı. Türkiye’nin istikrarı için sosyal kontrat niteliği taşıyan bir anayasa lazım. Hukukun üstünlüğünü kollayan bir anayasamız hiç olmadı. Ama son dönemlerde gelişmeler olduğunu görüyoruz. Avrupa hukukunu kabul ettik. Bu çok önemli bir dönüşüm.” Siyasetçilerin artık daha fazla açıklık göstermesi gerektiğini söyleyen Akçay, “Bu tüm dünya için geçerli. Siyasetçiler artık buna odaklanmalı. Dünya şeffaflığa daha fazla prim veren siyasetçi istiyor" dedi. Kaynak: (www.dunya.com)

2014′te Big Data Kavramını Konuşuyor Olacağız

Bu hafta başında Türkiye’nin dijital cüzdan haritasını yayınlayan ve 12 ülkeye mobil yazılım hizmeti sunan Pozitron, bu yıl 3. kez Deloitte Technology Fast50 ödülünü almaya hak kazandı ve Türkiye’de en hızlı büyüyen 8. şirket olma başarısını gösterdi.  Ürettiği mobil projeler ve yazılımlarla hem ulusal hem uluslararası alanda sesini duyuran Pozitron‘un Kurucusu Fatih İşbecer‘i de 2013/2014 dosyamızda konuğumuz olarak ağırladık ve İşbecer ile Pozitron olarak 2013′te neler yaptıklarını, Türkiye’deki mobil pazarını ve 2014′te mobil konusunda Türkiye’yi nelerin beklediği üzerine konuştuk.  2013′te Türk e-ticaret sektöründe önceki yıllara göre ne gibi değişiklikler oldu? Size göre sektör büyümeye devam ediyor mu?  E-ticaret sektörüne hızlıca giren firmalar kısa sürede büyüyerek ciddi bir pazar yarattılar ancak bugün çoğunlukla 2000′li yılların başlarında kurulan firmaların bu akımdan hasarsız çıktığını görüyoruz. Öncelikle e-ticaret sektöründe ciddi bir kârlılık sorunu var. Ayrıca pazardaki ağır rekabet nedeni ile çoğu firma müşterilerine gerçek anlamda iyi hizmet veremiyor. Bu sebeple 2013′te kapanan ya da birleşmelerle ortadan kaybolan e-ticaret sitelerinde gördüğümüz senaryoyu 2014′te de görmeye devam edeceğimizi düşünüyorum. Muhtemelen 2014’te de birçok e-ticaret firması pazardaki diğer oyuncularla birleşecek ya da faaliyetlerine son verecek.  Bu arada 2013′te e-ticaret sektöründe ilginç bir gelişme daha yaşandı. Türkiye’de “süper angel” olarak adlandırabileceğimiz belki de tek kişi olan Hasan Aslanoba’nın çok erken aşamalarda birçok yeni girişime milyon dolarlık yatırımlar yaptığını gördük. Bunun sektördeki etkisi ise bu iş modellerinin Türkiye pazarında özgün hale gelmesi oldu. İnternetteki iş modellerini klonlamanın yaygın olduğu ülkemizde, Hasan Bey’in erken aşama yatırımları ile desteklenen firmaların iş alanlarında, başka klonlar ortaya çıkmadı. Potansiyel pazar ise başarılı olmaları durumunda yatırım alan bu firmalara kalacak şekilde şekillendi. Hasan Bey’in bu stratejisi ükemizdeki fuzuli klon çılgınlığını frenlemek ve gençleri desteklemek adına çok iyi oldu. Hem şahsen hem de Türkiye’deki ekosistem adına Hasan Aslonoba’nın yatırımlarından başarılı ve büyüyen firmalar çıkmasını çok arzu ediyorum.  Geçen yılki dosyamızda 2013′te mobil ticaretin 2012′de olduğu gibi hızlı bir ivmeyle yükseleceğine değinmiştiniz. 2013 yılında bu tahminler beklentilerinizin üstüne çıktı mı? Türkiye’de mobil pazarı ne kadar gelişti?  Mobil, tüm dünyada en hızlı büyüyen sektörlerden bir tanesi. Sadece mobil uygulama pazarının büyüklüğünün 2013 yılının sonunda 27 milyar dolara ulaşacağı söyleniyor. 2012’ye baktığımızda Türkiye mobil pazarı yüzde 80’lik bir büyüme gösterdi, yani mobil tahmin ettiğimiz gibi gayet iyi gidiyor. Geçen yıl için şirketlerin internet cirolarının yüzde 15’ini mobil üzerinden kazandıklarını söylemiştik, bu sene sonlarına doğru ise mobil trafiğin toplam trafik içinde üçte bir oranında pay aldığı siteler duyulmaya başlandı. Bu sayede birçok yeni girişimci gerek kurumlara yazılım satmak gerekse son kullanıcılara yönelik oyun veya uygulama geliştirmek üzere mobil alanında pazara girdi.  Bir nevi mobilde de altına hücum eder gibi bir hareketlilik yaşanıyor diyebiliriz. Hâlâ yeni bir telefon modeli çıktığında mağazalar yağmalanıyor, yeni bir işletim sisteminin ilk haftasında neredeyse tüm kullanıcıların yüzde 60′ı telefonlarını güncellemiş oluyorsa, bunu da bir şekilde normal karşılamak lazım… Mobilin gelişmesi ülkemizde de hızlı bir biçimde devam ediyor. Fakat halen Türkiye’de mobil konusunda kendini yetiştirmiş insan sayısı çok az. Açıkçası kısa vadede de bu konuda bir düzelme öngörmüyoruz. Hatta insan eksikliği ve kaliteli iş gücünün azlığından dolayı mobile geçişte ağzı yanan firmalar da olacaktır; ancak her durumda yeni teknolojiler kendilerine yapılan yatırımların karşılığını verecektir.  2013 yılı Pozitron açısından verimli bir yıl mıydı? Sene başında koyulan hedeflerin ne kadarını gerçekleştirebildiniz?  2013 bizim için kritik bir yıldı. 2013 itibariyle birçok yeni projemiz oldu ve Türkiye dışında ABD, Almanya, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere, tam 12 farklı ülkeye mobil yazılım ürünleri ihraç ettik. Mobil sektörde sergilediğimiz başarı sayesinde bu yıl da 3. kez Deloitte Technology Fast50 ödülünü alarak Türkiye’de en hızlı büyüyen 8. şirket olduk. 2012’den 2013’e ciro anlamında yüzde 100’ün üzerinde büyüdük. Ayrıca 2013’te ihracatımız da yüzde 100’den fazla arttı ve Bilişim 500 listesinde Türkiye’nin en çok yazılım ihraç eden 13. şirketi olarak yer aldık.  Pozitron olarak 2014 yılı hedefleriniz neler? Projelerinizin yoğunluğu daha çok yurtiçi mi yurtdışına mı yönelik olacak? Yurtdışından hangi markalara mobil uygulama geliştirdiniz?  Yeni birçok proje ile bu sene için yüzde 50’nin üzerinde büyüme hedefimiz var. Şu anda projelerimizin yoğunluğunu 12 farklı ülke ile yurtdışı oluşturuyor. Bu seneki stratejimiz de yurtiçinde liderliğimizi korurken, yeni projelerle yurtdışındaki faaliyetlerimizi daha da arttırmak olacak. 2013 senesinde Bilişim 500 sıralamasında en fazla yazılım ihracatı yapan 13. firma olduk, 2014’teki hedefimiz ise ilk 10’da yer almak…  Daha önce EMEA bölgesinde Doha Bank ve Qatar Islamic Bank için mobil uygulamalar geliştirmiştik. Bu yıl ise Ortadoğu’nun en büyük bankaları arasında yer alan Arab National Bank için geliştirdiğimiz mobil bankacılık ürünümüz ANB Mobile’i 2 milyon banka müşterisinin hizmetine sunduk. Arab National Bank’ın kullanımı günden güne artan iPhone uygulaması Suudi Arabistan’ın en iyi mobil bankacılık uygulaması seçildi. ANB ile çalışmalarımız yeni platform ve teknolojiler eklenerek devam ediyor.  Bunların yanında Amerika’da eBay ile 3 yıldır süren bir partnerliğimiz var. eBay ile eBay Fashion, eBay Now gibi birçok farklı projede birlikte çalışıyoruz. Ayrıca eBay aracılığı ile de Macy’s, Brands4Friends, GumTree gibi farklı ülkelerdeki firmalar ile işbirliği yapıyoruz.  2014′te Türk e-ticaretini sizce neler bekliyor? 2014′te en çok ne konuşulacak?  İlk soruda da belirttiğim gibi e-ticaret sektöründe ciddi bir kârlılık sorunu var. Ayrıca pazardaki ağır rekabet nedeni ile çoğu firma müşterilerine gerçek anlamda iyi hizmet veremiyor. Bu sebeple 2013′te kapanan ya da birleşmelerle ortadan kaybolan e-ticaret sitelerinde gördüğümüz senaryoyu 2014′te de görmeye devam edeceğimizi düşünüyorum.  Tüm sektörlerin en büyük sorunlarından biri ise sahadan topladıkları verileri anlamlı bilgiler halinde yorumlayamamak. O nedenle Big Data kavramının 2014 ile birlikte hayatımızda daha çok yer edineceğini ve daha çok konuşulacağını düşünüyorum.  Sizce henüz mobil uygulaması ya da sitesi olmayan küçük ve orta ölçekli şirketler neden mobil ticarete önem vermeliler? 2014′te mobil ne gibi avantajlar sağlayacak?  Birçok şirket mobilin avantajlarından yararlanarak markalarına yeni katma değerler ekledi. Bu alanda başarılı örnekler küçük ve orta ölçekli şirketleri de mobile yönlenmeye teşvik ediyor, aslında etmeli de. Çünkü bu tarz küçük ve orta işletmeli şirketler doğru stratejiler ile mobil ve yeni teknolojilerin sunduğu fırsatlardan yararlanarak kendilerini pazarda daha iyi noktalara taşıyabilirler. Önümüzdeki yıllarda ise B2B tarafındaki tüm şirketlerin kanal stratejisi mobil girişimcilerin sundukları çözümler ile mobil etrafında şekillenecek. Aslında mobil sadece cep telefonu ve tabletten oluşmayacak. Yeni nesil donanımlar, Google Glass ve benzeri yeni cihazlar, saatler vs derken yakında işlemcisi olan her cihazın internete bağlandığına ve akıllandığına şahit olacağız. Gelişen teknoloji ile birlikte yerli yabancı tüm firmalar hangi alanda olurlarsa olsunlar bir sürü bilinmeyen bekliyor olacak. Burada doğru kararlar verip teknolojiye yatırım yapan firmalar rekabette ciddi şekilde öne çıkacaklar. Kaynak: (eticaretmag.com) 17 Aralık 2013 - Emir Aksoy