SEO Performansınızı Görseller ile Arttırın 12. Şubat 2014 Bekir Mancı Blog (0) Kimsenin uğramadığı bir internet sitesine sahip olmak herhalde en kötü kabuslarımızdan birisidir. Bunun için çeşitli platformlardan internet sitemizin trafiğini arttırmak amacıyla yardım alırız. Belki de bu yardımların en büyüğünü bize Google vermektedir. Arama motoru optimizasyon (SEO) seçenekleri ile bu konuda elimizden geleni yapıyoruz. Bu noktada ise çeşitli optimizasyon seçenekleri arasında kullandığımız görselleri de optimize edebilme şansımız var. Bu şansı iyi değerlendirebilirsek; arama motoru botları, sitemizi daha rahat okuyabilir ve rakiplerimizin bir adım önüne geçebiliriz. Peki bu işin sırrı nedir? İlk olarak birkaç hatırlatma ile başlayacağım. Siz bir kullanıcı olarak bir siteye giriş yaptığınızda metinleri, görselleri, flash reklamları vb. birçok içeriği estetik ile beraber görüp anlamlandırabilirsiniz. Fakat bir Google botu sitenize giriş yaptığında sadece kodları görür ve bu kodları yorumlar. Güzel bir içerik oluşturmuş ve nokta atışı bir görsel kullanmış olsanız da botlar görseli anlamlandıramayacağı için sağlıklı bir optimizasyon olmayacaktır. Fakat görseli Google botlarının anlayabileceği bir hale getirirsek hem içeriğimizin kalitesi hem de nokta atışı görsele Google botları tarafından hak etmiş olduğu değer verilir ve sitenize daha fazla trafik çekme imkanına sahip olursunuz. Görsel içeriği 4 Yol ile Anlamlandırabiliriz: 1- Kaydetme Seçeneği İçeriğimize ekleyeceğimiz ve ya sitemize yükleyeceğimiz resim dosyalarını ya linkleme yöntemi ile yerleştiririz ya da sitemizi barındıran sunucuya yükleyerek yayınlarız. Bilgisayarımızda bulunan görselin ismi bu durumda önemli bir nokta teşkil ediyor. Görselimizin ismini karmaşık harfler ile değil de anlamlı ve görseli tanımlayan kelimeler ile isimlendirirsek ilk adımımızı başarıyla atmış oluruz. Örnek olarak “image34asdasd.jpg” yerine eğer basketbol şapkası satan bir şirketsek “basketbol_sapkasi.jpg” yapmamız, sitemizi ziyaret eden botların görseli anlamlandırmasına yardımcı olacaktır. 2- Alt Text Ekleme Alt Text ya da alternatif metin eklemek hem kullanıcı deneyimi açısından hem de botlar açısından faydalı olacaktır. Alt Text kısaca siz fare ile görselin üzerine geldiğiniz zaman görünen metindir. Aynı zamanda görseller hakkında bilgi veren bir etiket sistemi de diyebiliriz. Örnek olarak; içeriğiniz Iphone 5 ile alakalı ve bu konuda güzel bir görsel seçtiniz ve bu görseli de Iphone 5 adıyla etiketlediniz. Bu şekilde Google görsellerde Iphone araması yapan bir kişi sizin görselinize ulaşabilir ve oradan sitenize geçiş yapabilir. Aynı zamanda Google botu geldiği zaman bu metni okuyup anlamlandıracaktır. Eğer içeriğinizde yer alan kelimeler ile benzer bir ilişki içerisindeyse Google bu görseli alakalı içerik olarak görecektir ve puanınızı arttıracaktır. Birçok blog platformu görselinizi yüklerke... [Fazlası]
İçerik Pazarlama'nın Püf Noktaları 5. Şubat 2014 Bekir Mancı Blog (0) İçerik pazarlama, ürününüzün tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinde size en faydalı etkileşimi sağlayacak pazarlama metotlarından biridir. İçerik pazarlamada ipuçları ile siz de kaliteli içerikler hazırlayabileceksiniz. [Fazlası]
Yurtiçi Kargo: 2014'te Çapraz Kanallar Üzerinden E-ticaretin Sürdürebilirliği Öne Çıkacak 21. Ocak 2014 Oğuz Kansoy E-Ticaret (0) Yavaş yavaş sonuna geldiğimiz 13/14 dosyamızın bugünkü konuğu Yurtiçi Kargo. Geçen yılki dosyamızda da yer alan Yurtiçi Kargo’nun 2012′deki hizmetlerinin yüzde 10 ile 15′lik bir bölümü e-ticaretten gelmekteydi ve şirket geçen yıl sektöründe büyümesiyle beraber yüzde 50′lik bir büyüme gerçekleştirmişti. 2013′te ise şirket Nisan ve Ağustos arasındaki durgunluğun ardından 3. ve 4. çeyrekte büyümeye devam etti. Röportajımızın devamında Yurtiçi Kargo’nun Türkiye lojistik ve e-ticaret sektörüne dair görüşlerinin yanı sıra 2014 öngörülerini de okuyabilirsiniz. 2012 ile kıyasladığımızda 2013′te Türk e-ticaret ve lojistik sektöründe size göre ne gibi gelişmeler yaşandı? Sektörde neler değişti? 2013 yılında, üçüncü havalimanı ile üçüncü Boğaz Köprüsü’nün temellerinin atılması gibi Türkiye’nin ulaştırma altyapısını güçlendirecek projelerin varlığının yanı sıra, demiryollarının serbestleştirilerek özel sektöre açılması, intermodal taşımacılığın geliştirilmesi ve gümrük işlemlerinin kolaylaştırılmasına yönelik yönetmeliğin yürürlüğe girmesi Türk lojistik sektörünü etkileyecek önemli gelişmeleri oluşturmaktadır. E-ticaret sektöründe ise, dünyada ve Türkiye’de internet erişimi olan nüfusun sayısındaki hızlı artış, mobil internet erişim hızının giderek yükselmesi ve bu erişimin ucuzlaması online ticareti teşvik etmeye devam etmektedir. Bu çerçevede Türkiye’de 2013 yılı sonu itibariyle, yaklaşık 5 milyon kişinin online ortamda toplam 31 milyar liralık mal ve hizmet satın almış olacağı öngörülmektedir. Private shopping sitelerinin açtığı kanal aracılığı ile artık her marka kendi e-ticaret yapısını hızla tamamlamakta ve daha önce bu alanda bulunan satışları kendi kanallarına kaydırmaktadır. Yatay e-ticaret kurguları yerlerini portal yapılara bırakırken daha dikey uzmanlaşmış siteler ve inovatif çözümler dikkat çekmeye başladı. Bu değişim hem bir dengeye gelindiğini göstermekte hem de artık farklı olanın ön plana çıkacağı bir değişime işaret etmektedir. Yurtiçi Kargo olarak 2013 yılını nasıl geçirdiniz? Senenin başında koyulan hedeflerin ne kadarı gerçekleşti? Yurtiçi Kargo olarak 2013 yılı için belirlediğimiz hedeflerin tümüne ulaşılacağını öngörmekteyiz. Özellikle yıl ortasında, Nisan – Ağustos döneminde, sosyal olayların da etkisi ile oluşan durgunluk, üçüncü ve dördüncü çeyrekte yerini büyüme trendine bıraktı. Bu gelişmenin hedeflerimize ulaşmamızda da çok önemli katkısı oldu. Geçtiğimiz yıl Yurtiçi Kargo’nun hizmetlerinin %10-15′ini e-ticaret sektörü oluşturuyordu. 2013′te bu oran ne kadar değişti? E-ticaret sizin hacminizin ne kadarını oluşturuyor ve bu büyümeye etkisi ilerleyen dönemlerde nasıl olacak?E-ticaret’in toplam hacmimizdeki payı oransal olarak 2012’deki payının üzerine çıkmıştır. Sektörün önde gelen marka, portal ve private shopping yapılarının kargo gönderimlerinde bizi tercih etmesi ve özellikle e-ticarette yaşanan büyüme rakamları direkt bu sektöre ait adetlerimizi olumlu yönde etki etmiştir. Mobil internet... [Fazlası]
Morhipo.com Şikayet Yönetiminde 2013'ün En İyisi 21. Ocak 2014 Oğuz Kansoy E-Ticaret (0) “Koşulsuz Müşteri Mutluluğu” ilkesiyle her zaman güvenli ve keyifli bir alışveriş imkanı sunan morhipo.com, şikayet yönetimi anlayışıyla da tüketicilerin beğenisini kazanıyor. Üretici ve tüketici ilişkilerinde önemli referans adreslerinden biri olan www.sikayetvar.com’un 2013 yılı Şikayet Yönetimi Başarı Listesi’nde morhipo.com kendi kategorisinde birinci olmanın yanı sıra tüm kategoriler içinde de en yüksek puanı alarak bu alandaki başarısını tekrar kanıtladı. Boyner Holding güvencesiyle kurulan morhipo.com, kaliteli ve ekonomik alışveriş imkanının yanı sıra, müşteri mutluluğu anlayışıyla da zirveye çıktı. Morhipo.com’un “Koşulsuz Müşteri Mutluluğu” anlayışıyla mükemmelleştirdiği şikayet yönetimi, www.sikayetvar.com adresinde en başarılı uygulamalar listesinde ilk sırada yer aldı. Tüketici şikayetleri ve çözümüne yönelik saygın bir referans kaynağı olan sitenin 2013 yılına ait Şikayet Yönetimi Başarı Listesi’nde özel alışveriş siteleri kategorisinde zirveye ulaşan morhipo.com, tüm kategorilerde en yüksek puanı da alarak bu alandaki başarısını bir kez daha kanıtlamış oldu. Başarının sırrı “Koşulsuz Müşteri Mutluluğu” ‘Koşulsuz Müşteri Mutluluğu’ ilkesiyle üyelerine güvenli ve keyifli bir alışveriş imkanı sunan morhipo.com, müşterinin talebi halinde bir ay süreyle iade kabul ediyor ve kargo ücretini üstleniyor. Morhipo.com üyeleri, aldıkları ürünü beğenmemeleri halinde ürünü iade etmek için hiçbir ücret ödemiyor. Şikayet yönetimi nasıl ölçülüyor? ŞikayetEndex, 650 bin ‘Şikayetvar’ üyesinden elde edilen verilerle oluşturuluyor. ŞikayetEndex hesaplamalarında, firmaya ait reel veriler ile şikayetçiye ait algısal verilerden oluşan iki temel parametre kullanılıyor. Firmaya ait reel verilerden oluşan parametre, ‘Şikayet Oranı–Şikayet Cevaplama Oranı–Şikayet Cevaplama Süresi’ ile belirleniyor. İkinci parametre ise; şikayetlere yönelik, firma tepkisi ve tavrının şikayetçi tarafından değerlendirilmesine dayanan üç farklı algısal veriden (Şikayetçi Süreç Memnuniyeti–Şikayetçi Çözüm Memnuniyeti–Şikayetçi Sadakati) oluşuyor.Kaynak: 09.01.2014 - E-ticaret (www.perakandetv.com)
2014'te Hayatta Kalan Yaşadı! 21. Ocak 2014 Oğuz Kansoy E-Ticaret (0) Perakende sektörünün temsilcileri 2014 yılında bütün mücadelenin hayatta kalma üzerine süreceğini söylediler."2013 yılını 35,3 milyar dolar bir ciroyla kapatacağımızı düşünüyoruz."Gıda Perakendicileri Derneği (GPD) Başkanı Nihat Özdemir ise günde 15 milyon kişiyle doğrudan temasta olan modern gıda perakendecilerini ve gıda zincirlerini temsil ettiklerini dile getirerek, köylere kadar uzanan bu market ve servis zincirleriyle her gün 19 milyon hanenin en az 1 üyesine ulaşarak 15 milyon kişiye hijyen standartlarına uygun, güvenilir, makul fiyatlı, insanların tüketmesi gereken başta gıda olmak üzere hızlı tüketilen ürünlerin hizmetini verdiklerini anlattı. Özdemir, verdikleri bu hizmetten öncelikle orta ve düşük gelirli vatandaşların hem fiyat hem de kalite açısından yarar sağladıklarını belirterek, bu rekabet sayesinde enflasyonun da istikrarlı şekilde düştüğünü söyledi. Açılan her yeni mağazayla devlet gelirinin arttığına dikkati çeken Özdemir, "Bizim büyümemiz mütevazi bir büyümedir. 2013 yılı ilk 9 ayında modern gıda perakendeciliği yüzde 3 büyüdü. 2013 yılı sonunda ise yüzde 4 oranında büyüyeceğini, bu tahminle 2013 yılını 35,3 milyar dolar bir ciroyla kapatacağımızı düşünüyoruz. Mağaza sayımız ise 2013 yılında 21 bin seviyesine ulaşmış olacak" diye konuştu. Özdemir, geniş kitlelerin iyi beslenebilmeleri ve sağlıklı hızlı tüketim ürünlerine ulaşabilmesinin ayrıca iş bulma umudunun bu sektörün gelişmesiyle doğru orantılı olduğunu anlatan Özdemir, GPD üyeleri olarak yaptıkları çalışmalarla bugüne kadarki "kazan kazan" anlayışı yerine, "kazan kazan kazan" anlayışını getirdiklerini sözlerine ekledi. “2014 yılı zor olacak " Kategori Mağazacılığı Derneği (KMD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu da “2014 yılında Türkiye'nin büyüme hedeflerini tutturabilmesi, iç ticaretten ve onun gücünden geçiyor. 2014 yılı zor olacak ancak gelecek de bir o kadar parlak" açıklamasını yaptı. Özpamukçu, mobilya, elektronik, telekomünikasyon, kişisel bakım, spor, optik, kitap, kırtasiye, eğlence, sinema gibi en yeni mağazacılık formatlarını çatısı altında temsil eden KMD'nin, sektörün gelişmesinin en somut örneklerinden olduğunu söyledi. Özpamukçu, ülke halkının artık kendisine evine ve kişisel gelişimine daha fazla zaman ayırdığını belirterek, 2005 yılından bu yana hissedilir bir gelişme gösteren bu kategorilerde, modern perakenden içindeki rekabet çok yoğun olsa da sektörde kayıt dışı kaynak ve haksız rekabetin yüksek oranda söz konusu olduğunu anlattı. Sürdürülebilir güçlü büyümeyi destekleyerek Türkiye'nin 2023 vizyonuna katkı sağlama ana hedefiyle kurulan derneğin 2. yılı olduğunu dile getiren Özpamukçu, sözü edilen tüm alanlardaki perkandecilikte Türkiye'nin kısa süre içerisinde bölge merkezi olmaya aday olduğunu söyledi. “2014’te 7 milyar dolarlık yatırım gerçe... [Fazlası]
2014′te Big Data Kavramını Konuşuyor Olacağız 21. Ocak 2014 Oğuz Kansoy E-Ticaret, Teknoloji (0) Bu hafta başında Türkiye’nin dijital cüzdan haritasını yayınlayan ve 12 ülkeye mobil yazılım hizmeti sunan Pozitron, bu yıl 3. kez Deloitte Technology Fast50 ödülünü almaya hak kazandı ve Türkiye’de en hızlı büyüyen 8. şirket olma başarısını gösterdi. Ürettiği mobil projeler ve yazılımlarla hem ulusal hem uluslararası alanda sesini duyuran Pozitron‘un Kurucusu Fatih İşbecer‘i de 2013/2014 dosyamızda konuğumuz olarak ağırladık ve İşbecer ile Pozitron olarak 2013′te neler yaptıklarını, Türkiye’deki mobil pazarını ve 2014′te mobil konusunda Türkiye’yi nelerin beklediği üzerine konuştuk. 2013′te Türk e-ticaret sektöründe önceki yıllara göre ne gibi değişiklikler oldu? Size göre sektör büyümeye devam ediyor mu? E-ticaret sektörüne hızlıca giren firmalar kısa sürede büyüyerek ciddi bir pazar yarattılar ancak bugün çoğunlukla 2000′li yılların başlarında kurulan firmaların bu akımdan hasarsız çıktığını görüyoruz. Öncelikle e-ticaret sektöründe ciddi bir kârlılık sorunu var. Ayrıca pazardaki ağır rekabet nedeni ile çoğu firma müşterilerine gerçek anlamda iyi hizmet veremiyor. Bu sebeple 2013′te kapanan ya da birleşmelerle ortadan kaybolan e-ticaret sitelerinde gördüğümüz senaryoyu 2014′te de görmeye devam edeceğimizi düşünüyorum. Muhtemelen 2014’te de birçok e-ticaret firması pazardaki diğer oyuncularla birleşecek ya da faaliyetlerine son verecek. Bu arada 2013′te e-ticaret sektöründe ilginç bir gelişme daha yaşandı. Türkiye’de “süper angel” olarak adlandırabileceğimiz belki de tek kişi olan Hasan Aslanoba’nın çok erken aşamalarda birçok yeni girişime milyon dolarlık yatırımlar yaptığını gördük. Bunun sektördeki etkisi ise bu iş modellerinin Türkiye pazarında özgün hale gelmesi oldu. İnternetteki iş modellerini klonlamanın yaygın olduğu ülkemizde, Hasan Bey’in erken aşama yatırımları ile desteklenen firmaların iş alanlarında, başka klonlar ortaya çıkmadı. Potansiyel pazar ise başarılı olmaları durumunda yatırım alan bu firmalara kalacak şekilde şekillendi. Hasan Bey’in bu stratejisi ükemizdeki fuzuli klon çılgınlığını frenlemek ve gençleri desteklemek adına çok iyi oldu. Hem şahsen hem de Türkiye’deki ekosistem adına Hasan Aslonoba’nın yatırımlarından başarılı ve büyüyen firmalar çıkmasını çok arzu ediyorum. Geçen yılki dosyamızda 2013′te mobil ticaretin 2012′de olduğu gibi hızlı bir ivmeyle yükseleceğine değinmiştiniz. 2013 yılında bu tahminler beklentilerinizin üstüne çıktı mı? Türkiye’de mobil pazarı ne kadar gelişti? Mobil, tüm dünyada en hızlı büyüyen sektörlerden bir tanesi. Sadece mobil uygulama pazarının büyüklüğünün 2013 yılının sonunda 27 milyar dolara ulaşacağı söyleniyor. 2012’ye baktığımızda Türkiye mobil pazarı yüzde 80’lik bir büyüme gösterdi, yani mobil tahmin ettiğimiz gibi gayet iyi gidiyor. Geçen yıl için şirketlerin internet cirolarının yüzde ... [Fazlası]
2014 E-ticaret Ödeme Sistemleri il Büyüyecek 21. Ocak 2014 Oğuz Kansoy E-Ticaret, Teknoloji (0) Şu An 3000′den Fazla Üye İş Yeriyle Çalışıyoruz Geçtiğimiz sene hazırladığımız 2012/2013 dosyamızda da konuğumuz olan PayU Türkiye Ülke Direktörü Y. Emre Güzer ile sektörü, ödeme sistemlerini, geçirdiğimiz seneye dair hedeflerini, 2014 beklentilerini ve genel anlamda yeni yıla dair öngörülerini konuştuk. Geçtiğimiz sene yaptığımız röportajda 2013′ten beklentilerinin üye iş yeri sayısını bine çıkartmak olduğunu belirten Güzer, 2013 içinde bu rakamın 3 bine ulaştığını, bunu da önümüzdeki yıl 4 bine çekmeyi planladıklarını belirtiyor. Önümüzdeki yıllarda e-ticaretin büyümesine paralel olarak online ödeme sistemleri konusunda da sahip olduğumuz potansiyeli ortaya çıkartabileceğimizi belirten Güzer, kısa vadede alışkanlıkları değiştiren yepyeni bir sistem yerine kredi kartı odaklı mevcut sistemin ihtiyaçlar doğrultusunda optimize edileceğini öngörüyor. 2012′ye kıyasla Türk e-ticaret sektörü 2013′te ne gibi değişimlere uğradı? Sektör sizce ne kadar büyüdü? İnternet üzerinden yapılan ödemelerde yüzde 30’un üzerinde bir büyüme yakalayacağız gibi gözüküyor. Gerçek anlamda e-ticaret cirolarına baktığımızda ise; bu büyümenin altında kaldığımızı söyleyebilirim. 2013 yılının konsolidasyon yılı olmasını bekliyorduk. Öyle de oldu. Kârlılığı yakalayamayan, yeterli nefesi olmayan işletmelerin yola devam edemediğini gördük. Benim de uzun zamandır inandığım bir gelişme olarak, dikey e-ticaret tarafındaki oyuncuların da iş modellerinde küçük değişiklikler ile dikeyden yataya geçtiklerine tanıklık ettik. Görünen o ki sektör henüz kalabalık dikey oyuncu pazarını doyurabilecek kadar olgunlaşmış değil. 2014 yılı işletmelerin cirodan çok kârlılığa odaklanmak zorunda olduğu bir yıl olacak. 2013 yılını online ödeme sistemleri açısından ele alacak olursak Türkiye ve dünyada nasıl gelişmeler yaşandı? Alternatif ödeme sistemlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye ödeme sistemi altyapıları anlamında dünyanın birçok ülkesinden ileride. Bu bilgi birikimi ile Türkiye’de şekillenen çalışma mantığı ve güvenliği açısından baktığınızda, yabancı muadillerinden çok daha ileri teknolojilere sahip alternatif ödeme sistemlerimiz mevcut. Bunlar arasından BKM Express ile BKM’nin çok iyi işler yaptığını, bunu yaparken de insanları internet üzerinden alışverişe özendiren TV reklamları ile sektöre dinamizm getirdiğini söyleyebilirim. Biz de PayU olarak BKM ile yaptığımız işbirliği çerçevesinde BKM Express’i PayU üzerine entegre ederek işletmelerimize sunmaya başlıyoruz. Alternatif ödeme kanallarının en güçlü olduğu ülkeler, İngiltere, Almanya, Fransa, ABD ve Avustralya gibi e-ticaretin patlama yaptığı ülkeler. Bu ülkeler dışında alternatif ödeme yöntemlerinin toplam ekosistem içerisindeki payı henüz iki basamaklı rakamlar bile değil. Özellikle mobil cihazlar üzerinden yapılan ticaretin artması ile alternatif ödeme sistemlerinin de pazarda kendine yer bulacağına inanıyorum. Burada bir ödeme sisteminden öte, katma değer yaratabiliyor olmak önemli.... [Fazlası]
2014′te Mobile ve Tüketici Tecrübesine Önem Verilecek 21. Ocak 2014 Oğuz Kansoy E-Ticaret, Teknoloji (0) Geçtiğimiz yıl da yıl sonu değerlendirmemize katılan PayPal Türkiye Ülke Direktörü Kıvanç Onan, bu yıl ki dosyamıza da konuk oldu. 2011 yılında Türkiye pazarında faaliyet vermeye başladıklarında 1 milyon üyeye sahip olduklarını söyleyen Onan, 2013 yılı sonunda üye sayılarını 2 milyonun üstüne çıkardıklarını belirtiyor. Kıvanç Onan’ın Türkiye e-ticaret sektörü değerlendirmelerinin yanı sıra, alternatif ödeme sistemlerine dair görüşlerini ve PayPal Türkiye’nin 2014 yılı planlarını da röportajımızda okuyabilirsiniz. 2012 ile kıyasladığımızda sizce Türk e-ticaret sektörü 2013′ü nasıl geçirdi? Ne gibi değişiklikler oldu, sektör sizce büyüdü mü? 2013’ e-ticaret alanında biraz daha konsolidasyon yılı oldu diyebiliriz. 2012 ile karşılaştırıldığında mevcut şirketlerin pozisyonlarını pekiştirdiklerini görüyoruz; ama yeni girişimlerin de çok büyük çıkışlar yapmadığı bir yıl oldu. Sektörün büyüme ivmesinin önceki yıllarla karşılaştırıldığında Ekim ayına kadar biraz daha düşük olduğunu tahmin ediyoruz. Ekim ayından sonra ivme artmasına rağmen, sektör yıl sonunu, muhtemelen yüzde 40 civarında bir oranla kapatacaktır. Bu yıl ayrıca bir çok perakende şirketinin de online alışverişe açıldığı bir yıl olduğunu gözlemledik. Diğer ülkelerdeki gelişime benzer bir şekilde, perakende oyuncularının giderek daha fazla e-ticaretin büyümesinde katkısı olacaklarını düşünüyoruz. Bizim öngörülerimizden bir tanesi de mobil hacmin daha hızlı büyümesi yönündeydi. Her ne kadar 2012 ile karşılaştırıldığında, bu yıl mobil hacmin arttığına işaret etse de, sanıyorum iş yerlerinin mobilizasyon konusunda daha yavaş olmaları bu kanalın dünya ölçeklerinin gerisinde kalmasına yol açıyor. 2014’e geldiğimizde mobilleşmeyen sitelerin tüketicilerin tercihlerinin gerisinde kalacaklarını düşünüyoruz. 2013 yılını online ödeme sistemleri açısından ele alacak olursak Türkiye ve dünyada nasıl gelişmeler yaşandı? Alternatif ödeme sistemlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Alternatif ödeme sistemleri açısından da oldukça hareketli bir yıl oldu. Artan şekilde yerel girişimlerin bulunması tüketicilerin ve işyerlerinin alternatif ödemelere karşı bilincini artırdı. Pazar lideri olarak bu alanda çalışan firma ve çözümlerin artmasını, e-ticaret sektörünü büyütmesinden dolayı memnuniyetle karşılıyoruz. Dünyada ise rekabetin hızla omni-channel, mobile ve mağaza içi tecrübelere kaydığını gözlemledik. PayPal açısından oldukça farklı inovasyonları hayata geçirdiğimiz bir yıl oldu. PayPal Here, PayPal Beacon gibi yeni ürünlerimiz piyasa çıktı. Bu rekabetin 2014’te de devam edeceğinin ve yeni bir çok start-up’ın bu alanda atılım yapmaya çalışacağını düşünüyorum. PayPal Türkiye olarak 2013′ü nasıl geçirdiniz? Sene başındaki hedeflerin ne kadarını gerçekleştirdiniz? 2011 yılında Türkiye pazarına girdiğimizde 1 milyona yakın kayıtlı kullanıcımız vardı. 2013 yılını 2 milyonun üzerinde kayıtlı kullanıcı ile ile kapatacağız. Bununla birlikte kullanıcıların her e-ticaret alışver... [Fazlası]
Google, Termostat ve Alarm Dedektörü Yapan Nest’i Neden Satın Aldı? 21. Ocak 2014 Oğuz Kansoy Teknoloji (0) Teknoloji dünyasında inanması zor rakamlara bir başka şirketi satın alma misyonunu bir süredir Facebook üstlenmişti. Her ne kadar düzenli olarak satın alma gerçekleştirse de Google’ın bir kaç yıldır satın almalarda çok yüksek rakamlara çıktığını görmemiştik. Sizlere dün gece son dakika gelişmesi olarak duyurduğumuz Nest satın alması ise Google’ın da istediğinde çok cömert olabileceğini hatırlattı. Fakat ilk tepkiler gösteriyor ki bu satın alma ile ilgili pek çok farklı görüş var. Google’ın 3,2 milyar dolar nakit para karşılığında satın aldığı Nest’in akıllı alarm dedektörleri veya termostatlarının bir arama motorunun ne işine yarayacağı soru işaretlerine neden oluyor. Bu soru işaretlerini gidermek için olaya biraz daha geniş bir açıdan bakmak işe yarayabilir… Google: Aramadan fazlası Her şeyden önce daha göz önündeki ürünü bir arama motoru olsa da, Google’ın asıl işinin reklamcılık olduğunu hatırlamakta fayda var. Fakat Google’ın asıl istediği dünya çapındaki milyarlarca kişinin günlük olarak kullanacağı ürünler ve servisler geliştirmek. Akıllı telefonlar, akıllı gözlükler, akıllı arabalar, akıllı robotlar ve Nest satın alması ile birlikte artık akıllı ev araçları da bu listeye katılmış oluyor. Nest’in ürettiği internete bağlı akıllı ev cihazları Google’ın daha fazla eve girmesini ve kullanıcıların her gün bir kısmı daha dijitale taşınan gündelik yaşamlarında daha fazla yer almasını sağlayabilir. Nest: Google’ın evlere giriş kapısı Google bunu daha önce Google TV ile denemişti fakat beklediği başarıya bir türlü ulaşamadı. Chromecast bu yöne doğru atılmış diğer önemli bir adım fakat o da henüz çok yeni. Nest’in var olan ürünleri ve Google’ın vizyonu ile desteklendikten sonra üretip sunabilecekleri ise bambaşka bir konu. Yani Nest, Google için nesnelerin interneti tarafındaki atılımlarını son derece güçlendirebilir. Bu kavram henüz yeni sayılabilecek olsa da, sahip olduğu potansiyel inanılmaz bir büyüklükte. Analistler neslenerin internetinin milyarlarca değil, trilyonlarca dolar çapında bir pazar olacağını ön görüyorlar. Google adına ise bu potansiyele ulaşmasını sağlayabilecek 3,2 milyar dolarlık satın alma aslında son derece makul bir yatırım olarak görülebilir. Bu arada daha önce Jeff Bezos’un 250 milyon dolara The Washington Post’u satın almasında yaptığımız gibi ufak bir hesap da bu satın alma için yaptığımızda, aslında toplam rakam büyük olsa da Google için çok ciddi bir yük getirmediğini görebiliyoruz. Son çeyrekte 56 milyar dolar nakit veya nakte çevrilebilecek değere sahip olan Google için 3,2 milyar dolar, toplamda bu nakit stoğunun sadece yüzde 5 civarı bir kısmını bu satın alma için ayırmış oluyor. Kaynak: Ümit Öncel | 14 Ocak 2014 (www.webrazzi.com)